Avukat Görüşme Odalarında Yer Alan Kameraların Kaldırılması Kararı

Avukat Görüşme Odalarında Yer Alan Kameraların Kaldırılması Kararı

İzmir Barosu tarafından kolluk birimlerinde yer alan avukat görüşme odalarında kamera bulundurulmasının hukuka aykırı olduğu belirtilerek İzmir Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü’nden kameraların kaldırılması talep edilmiş, söz konusu talebin zımnen reddi sonrasında İzmir 7. İdare Mahkemesinde yürütmeyi durdurma istemli iptal davası açılmıştı. İzmir 7. İdare Mahkemesince 09.11.2022 tarihli karar ile işlemin yürütmesinin durdurulmasına, 28.12.2022 tarih ve 2022/637 Esas 2022/579 Karar sayılı karar ile işlemin iptaline karar verilmişti. Bu karara ilişkin İzmir Valiliğinin istinaf talebi İzmir Bölge İdare Mahkemesi 6. İdari Dava Dairesi’nin 04.05.2023 tarih ve 2023/590 Esas 2023/1000 Karar sayılı kararıyla kesin olarak reddedildi.

Söz konusu karar şu şekildedir;
T.C.
İZMİR
BÖLGE İDARE MAHKEMESİ
ALTINCI İDARİ DAVA DAİRESİ
ESAS NO : 2023/590
KARAR NO : 2023/1000

İSTİNAF BAŞVURUSUNDA BULUNAN (DAVALI): İZMİR VALİLİĞİ
VEKİLİ: AV.
KARŞI TARAF (DAVACI): İZMİR BAROSU BAŞKANLIĞI
VEKİLİ: AV.
İSTEMİN ÖZETİ: Davacı tarafından, İzmir Valiliği İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı birimlerde bulunan avukat görüşme odalarındaki kameraların kaldırılması istemiyle 15/06/2022 tarihli dilekçe ile yapılan başvurunun zımnen reddine dair davalı idare işleminin iptali istemiyle açılan davada; hakkında henüz ceza mahkemeleri tarafından verilmiş bir mahkumiyet kararı olmayan ve şüpheli olarak emniyet birimlerinde ifadeleri alınan kişilerle müdafileri arasında yapılacak olan görüşmelerin yukarıda alıntılarına yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca başkalarının duyamayacağı ortamda yapılmasının öngörüldüğü, bu görüşme gerçekleştirilirken görüşme odasında sadece izleme amacıyla da olsa kamera bulundurulacağı yönünde herhangi bir düzenlemeye yer verilmediği, emniyet birimlerinde yer alan müdafi görüşme odalarına takılan kameraların görüntü ve ses kaydı almadığı ve bu hususun her üç ayda bir İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca denetlendiği ve sadece güvenlik amacı ile takıldığı belirtilmiş ise de üç aylık denetim süre içerisinde herhangi bir zaman dilimde kameralar ile ses kaydı yapılmasını engelleyecek herhangi bir önlem alınmasının ve bu durumun her an takibinin mümkün olmadığı, ayrıca yakın plan çekimlerle -dudak okuma- yöntemi ile görüşme içeriğinin deşifre edilebilmesinin, görüşme sırasında kağıt kalem kullanılarak yazılı iletişimin tercih edildiği durumlarda yine yakın plan çekimlerle yazışma içeriğinin kayıt altına alınabilmesinin de mümkün olduğu, tüm bu hususların şüpheli ve/veya sanık ile müdafi görüşmesinin gizlilik prensibini ve bu kapsamda savunma ile adil yargılanma hakkını ihlal edeceğinin açık olduğu, ayrıca savunma dilekçesinde dayanak olarak gösterilen 5275 sayılı Kanun'un 59/2. maddesinin ise ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler ile ilgili olduğu, bu nedenle henüz hükümlü olmayan, adli soruşturma kapsamında emniyet birimlerinde ifadeleri alınan şüpheli ve/veya sanıklar açısından hükümlülere ve ceza infaz kurumlarına ilişkin düzenlemelerin uygulanmasının mümkün olmadığı anlaşıldığından İzmir Valiliği İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı birimlerde bulunan avukat görüşme odalarındaki kameraların kaldırılması istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine dair dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda İzmir 7. İdare Mahkemesince verilen 28/12/2022 tarih, E:2022/637, K:2022/579 sayılı kararın; eksik incelemeye dayandığı, uygulamanın Adalet Bakanlığının uygun görüşü ile yapıldığı, kameraların güvenliğin sağlanması ve vekilin korunması amacıyla konulduğu, ses ve görüntü kaydetmediği, bu yönde uyarının yer aldığı ve uygulamanın denetime açık olduğu, yapılan denetimlerde bir olumsuzluk belirlenmediği, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek istinaf yoluyla kaldırılması istemidir.

SAVUNMANIN ÖZETİ: Uygulamanın şüpheli ile vekili arasında görüşmenin gizliliğini ihlal ettiği, belli aralıklarla yapılacak denetimin yeterli olmadığı, gizliliği ihlal etmeyecek veya bu yönde şüphe doğurmayacak yöntemlerle güvenliğin sağlanması olanağı bulunduğu, İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu, istinaf başvurusunun reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren İzmir Bölge İdare Mahkemesi Altıncı İdari Dava Dairesince; dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İstinaf' başlıklı 45. maddesinde, " … İstinaf, temyizin şekil ve usullerine tabidir.
Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı karan verir…" kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile başvuru dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, istinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın kaldırılmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle;
-İzmir 7. İdare Mahkemesince verilen 28/12/2022 tarih, E:2022/637, K:2022/579 sayılı karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine,
-Aşağıda ayrıntısı gösterilen yargılama giderlerinin istinaf isteminde bulunan üzerinde bırakılmasına, yatırılan posta gideri avansından artan tutarın Mahkemesince yatırana iadesine,
-04/05/2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.


Yorum Yaz