Sosyal Medya Üzerinden Yapılan Paylaşım Nedeniyle Verilen İdari Para Cezasının İfade Özgürlüğünün İhlaline Neden Olması

Sosyal Medya Üzerinden Yapılan Paylaşım Nedeniyle Verilen İdari Para Cezasının İfade Özgürlüğünün İhlaline Neden Olması

Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi'nin 27.03.2023 tarihli ve 32173 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 2020/24527 numaralı Bireysel Başvuru için verdiği 09.02.2023 tarihli kararda;

Başvuru sahibinin Twitter isimli sosyal medya platformundaki hesabında "Yaptıkları hiçbir kamuflaj, 3 Temmuz'u yaşatanların kirli ittifaklarının sürdüğünün görmemizi engelleyemez. Medyanın hiçbir algı oyunu, yıllardır sürdürülen tiyatronun malzemesi olmamızı sağlayamaz. Fenerbahçelileri kimse aptal yerine koyamaz YETER. NET 3 Temmuz kılık değiştirmiş bir şekilde SÜRÜYOR. Bu kavga ancak TOPYEKÜN mücadele ile kazanılır" şeklinde yaptığı paylaşımlar nedeniyle 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun 'un 22. maddesi gereğince, idari para cezası ile cezalandırılmış olup, başvurucu söz konusu bu idari para cezası için sulh ceza hakimliğine itirazda bulunmuş, ancak bu itirazı reddedilmiştir.

Başvurucu, bu red kararına karşıda itiraz da bulunmuş olmasına rağmen, bu itirazı da kararda usule ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle yine reddedilmiştir. Başvurucu, olayı Anayasa Mahkemesine taşıyarak, verilen bu idari para cezası nedeniyle ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini iddia ederek Bireysel Başvuru yoluna gitmiştir.

ANAYASA MAHKEMESİ YAPILAN BAŞVURU İLE İLGİLİ YAPTIĞI DEĞERLENDİRMEDE;

Başvurucunun sosyal medya paylaşımı nedeniyle idari para cezası ile cezalandırılmasının zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılayıp karşılamadığı, orantılı olup olmadığını belirlemek için paylaşımın içeriğinin, yapıldığı ortamın, etki alanının ve sonuçlarının değerlendirilmesi gerektiği,

Yaptığı paylaşımın bu hâliyle toplumu ilgilendiren, futbolseverlerin ilgi gösterdiği ve uzun süredir tartışmaları devam eden bir konu hakkında şahsi görüşlerini sosyal medya aracılığıyla paylaştığı,

Yine, taraftarlık aidiyeti ile ortaya çıkan heyecan, tutku ve adanmışlık hissiyatı içinde bulunduğunun da göz önünde bulundurulması gerektiği, fiziksel şiddete başvurarak hak mücadelesi yapılması gerektiğini değil de tüm Fenerbahçe taraftarının ortak iradesinin ortaya konması ve bu şekilde Fenerbahçe'ye yapılan haksızlığın giderilebileceği yönünde kanaatini açıkladığı,

Bu paylaşım ile taraftarın sokağa çıktığına, şiddet içerikli eylemlerde bulunup, spor müsabakalarının güvenlik ve düzenini tehlikeye düşürebilecek bir ortama neden olduğuna dair bir tespitin de olmadığı, ayrıca, diğer futbol takımlarının taraftarlarını, görevlilerini ve yöneticilerini rencide edebilecek veya bu kişilerde düşmanca duygulara sebep olabilecek bir içerikte olmadığı,

Söz konusu paylaşımın, anlık duygu ve düşüncelerin kelimelere döküldüğü, hızlı bir şekilde dolaşıma sokulduğu, ancak kısa bir sürede güncelliğini yitirdiği,

Başvurucunun sosyal medya hesap takipçi sayısının çok fazla olmadığı,

Başvurucunun Fenerbahçe taraftarı olması, taraftar derneklerinde yöneticilik yapmış olması ve ifade özgürlüğüne yönelik müdahalenin cezai bir yaptırım yoluyla gerçekleştirilmesi göz önüne alındığı bir sosyal medya paylaşımı nedeniyle idari para cezası ile cezalandırılmış olmasının daha sonra şike davasına yönelik tartışmalarda görüşlerini ileri sürmesinde caydırıcı bir etki meydana getireceği,

Başvurucu hakkında uygulanan idari para cezasının uygulanmasının zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşıladığına dair yeterli gerekçenin ortaya konulamadığı, verilen cezanın başvurucunun ifade özgürlüğüne yapılan müdahale takip edilen meşru amaçla orantılı olmayıp, demokratik toplum gereklerine uygun düşmediğinden, diyerek,

Başvurucunun, ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine dair karar vermiştir.


Yorum Yaz