İzmir’de yaşayan T.N., 2013 yılında dünyaya getirdiği, ikinci çocuğunun down sendromlu olması nedeniyle, hamilelik sürecini takip eden doktoruna karşı "hamilelik sürecinde, down sendromunun teşhis edilmediğini, bu nedenle de oğlunun down sendromlu doğduğunu" ileri sürerek avukatı E. B. aracılığıyla doktorun bağlı olduğu sigorta şirketine karşı maddi ve manevi tazminat davası açmış, açılan davaya bakan İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi anne ve baba ile çocuğa 400 bin TL tazminat ödenmesine karar vermiştir.
Söz konusu kararın gerekçesinde, “Hekim tarafından sağlık hizmetinin verilmesinde tıbbi açıdan gerekli ve uygun teşhis, tedavi noktasında hekimin özenle görevini yapma yükümlüğünü yerine getirdiğinin anlaşılamadığı, daha da önemlisi hekimin çocuğun down sendromlu olarak doğması ihtimalini tespit etmeye yarayacak şekilde gerekli bilgilendirme ve uyarıları tam ve eksiksiz yapmadığı, özellikle anne adayının yaşı hekim tarafından muayene edildiği tarih karşısında, davacı annenin karşılaşabileceği fayda ve riskler konusunda gerekli bildirmeyi anne açısından yapmadığı,bu suretle hekimin aydınlatma yükümlülüğünü açıklanan hükümlere uygun şekilde yerine getirdiğinin davalı sigorta şirketince ispatlanmadığı, davalının lehine sigorta yaptığı hekimin aydınlatma yükümlülüğünü gerçekleştirmesi, en önemlisi gerekli testlerin yapılması yönünde hareket ettiğini göstermekten uzak olduğu...” ifadelerine yer verilmiştir.
Davalı sigorta şirketinin karara itiraz etmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin bu kararını 24 Kasım 2022 tarihinde Daire Başkanı ve bir üyenin karşı oyu ile oy çokluğuyla onamış, davalı sigorta şirketi bu onama kararına karşı karar düzeltme başvurusunda bulunmuştur.