Dini İnanç Ve Duyguların Sömürülmesi Suretiyle Dolandırıcılık

Dini İnanç Ve Duyguların Sömürülmesi Suretiyle Dolandırıcılık

Dini duyguları kullanarak, katılandan menfaat elde etmek amacıyla üzerinde büyü olduğunu, eğer büyü bozulmaz ise ailesinin mahvolacağını ve babasının öleceğini söyleyerek ailevi ve dini duyguları suistimal ederek katılanı dolandırıp para isteyen sanık, nitelikli dolandırıcılık suçunu işlemiştir.

KARARIN TAM METNİ:

Yargıtay 23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3081
Karar No: 2015/5587
Karar Tarihi: 22/10/2015

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan S.. A..’un suç tarihinde Afyonkarahisar İlinde bulunan T.. B. İlköğretim Okulunda okumakta olduğu, adı geçen katılanın 2010 yılı Mayıs Ayı içerisinde ders çıkışında okul önünde bir bayanın falına bakmakta olan sanığı gördüğü ve kendi falına da bakması için sanıktan ricada bulunduğu, sanığın para karşılığı fal baktığını söylemesi üzerine katılanın yanında bulunan 20 TL parayı sanığa verdiği, bunun üzerine katılanın falına bakan sanığın “sen de çok yük var, ailen sana güvenmiyor, sen mutsuzsun ve sen de büyü var” dediği, sanığın bu sözlerinden korkan ve henüz o tarihte 13 yaşında olan katılanın sanığın yanından ayrılarak evine gittiği, bir süre sonra telefonla aramak suretiyle bir kez daha katılanla iletişim kuran sanığın büyü bozmak, yapılan büyü nedeniyle katılanın ailesinin zarar görmesini önlemek şeklindeki bahanelerle sürekli olarak katılandan para istediği, sanığın bu ısrarlı söz ve davranışları üzerine kendisine ve ailesine büyü yapıldığına inanan katılanın annesine ait her biri 250 TL değerinde olan 2 adet yüzüğü annesinin bilgi ve rızası dışında alarak 2010 yılı Haziran Ayı içerisinde sanığa teslim ettiği, bilahare 2010 yılı Ağustos Ayı içerisinde bir kez daha telefonla katılanı arayan sanığın “büyünün bozulması için para lazım olduğunu, Şanlıurfa İlinden malzeme getireceğini, hatta kendisinin de bu malzemeyi almak için üzerine para ekleyeceğini, parayı geç getirirse masrafların artacağını, eğer büyü bozulmaz ise ailesinin mahvolacağını ve babasının öleceğini” söyleyerek katılanı kendisine para getirmesi hususunda manevi yönden baskı altına aldığı, bunun üzerine yapılan büyü nedeniyle ailesinin ve kendisinin zarar göreceğinden korkan katılanın babası olan diğer katılan İ.. A..’a ait olup müşterek ikamet ettikleri evde muhafaza edilen paradan 2.400 TL’yi alarak sanığa teslim ettiği, bu şekilde katılanın dini inanç ve duygularını istismar eden sanığın katılanın iradesini fesada uğratmak suretiyle haksız kazanç elde ettiğinin iddia edildiği somut olayda;

Sanık savunmalarına, katılan S.. A..’un anlatımlarına, tanık beyanlarına, yakalama ve teşhis tutanağı içeriğine sanığın katılan Seval’den aldığı parayı diğer katılan İbrahim’e iade ettiğine ilişkin tutanak içeriği ile tüm dosya kapsamına göre; sanığın üzerine atılı “nitelikli dolandırıcılık” suçundan mahkumiyetine yönelik kabulde herhangi bir isabetsizlik görülmemiş, yine sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin uygulanmadığı tespit edilmiş ise de; bu husus güvenlik tedbirlerinin ceza mahkumiyetinin kanuni sonucu olması ve infaz aşamasında gözetilmesinin mümkün olması nedeniyle bozma nedeni yapılmamıştır.

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 22/10/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Yorum Yaz