Kısa Markalarda Karıştırılma İhtimali

Kısa Markalarda Karıştırılma İhtimali

ÖZET : Aynı veya benzer sescil ve görsel etkiyi bırakan, gerek kelime biçimleri, gerekse sescil olarak bıraktıkları etki ayırt edilemeyecek derecede benzer olan, bütünsel olarak bıraktıkları izlenimin ilgili marka ve işaretlerin birbirleriyle ilintili oldukları yönünde kanaat oluşturan marka başvuruları nispi ret nedenidir.

KARARIN TAM METNİ:
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5262
Karar No: 2020/3449
Karar Tarihi: 02.07.2020

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 15/11/2017 tarih ve 2017/139 E- 2017/411 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 19/09/2019 tarih ve 2018/1410 E- 2019/892 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun'un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, "KOTON" ibareli, pamukçuk çiçeği biçimini de ihtiva eden tanınmış markaların sahibi olan müvekkilinin 12.05.2015 tarihinde "COM + şekil" ibareli 3, 9, 14, 18, 25 ve 35.sınıf ürün ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, başvuruya davalı şirketin "COM" ibareli markaları ile itirazda bulunduğunu, itirazın Markalar Dairesi tarafından kısmen kabul olunduğunu ve başvurunun 3, 9, 14, 18, 25 ve 35.sınıf mal ve hizmetlerin bir kısmı için reddedildiğini, bunun üzerine müvekkilinin ret kararının kaldırılması istemiyle itirazda bulunduğunu, itirazı inceleyen YİDK'nın itirazı kısmen kabul ettiğini, bir kısım ürün ve hizmetler için başvurunun devamına karar verdiğini, ancak 18, 25 ve 35.sınıf ürün ve hizmetler için itirazı reddettiğini, YİDK kararının haksız olduğunu, bütünsel olarak bıraktıkları umumi intiba itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak markaların tamamen farklı olduğunu, zira başvuru konusu işarette müvekkilinin öteden beri kullandığı markalarında da bulunan pamukçuk çiçeğini tasvir eden şeklin de bulunduğunu, müvekkilinin anılan işareti fiilen kullandığını ileri sürerek, YİDK'in 2017-M-999 sayılı kararının iptaline ve başvurunun tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı Türk Patent vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, başvuru kapsamından çıkarılan mal ve hizmetler yönünden dava konusu başvuru ile redde mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Davalı Şirket vekili, anlamsal, görsel ve sescil olarak başvuru konusu "COM + şekil" ibareli işaret ile müvekkilinin "COM" ibareli markalarının bıraktığı genel izlenimin aynı olduğunu, başvuru konusu işarette "O" harfinin pamukçuk çiçeğini andırır biçimde düzenlenmiş olmasının farklı bir etki doğurmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; redde mesnet alınan markaların "COM" ibareli olduğu, davacının başvurusunun da "COM + şekil" ibareli olduğu, işaretteki "O" harfinin pamukçuk çiçeği biçiminde düzenlendiği, ancak genel görünüm olarak bu işaretin de "COM" olarak okunup algılanacağı, işarette asıl ve ayırt edici unsurun "COM" ibaresi tarafından temsil olunduğu, redde mesnet markalar ile başvuru konusu işaretin "COM" ibareleri itibariyle aynı veya benzer sescil ve görsel etkiyi bıraktıkları, zira gerek kelime biçimleri, gerekse sescil olarak bıraktıkları etkinin ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu, bütünsel olarak bıraktıkları izlenimin bu marka ve işaretlerin birbirleriyle ilintili oldukları yönünde kanaat oluşturduğu, reddedilen ürün ve hizmetlerle redde mesnet markaların kapsamında bulunan ürün ve hizmetlerin birbirleriyle ilişkili ve aynı türden bulunduğu, anılan ürün ve hizmetlerin alıcısı ve yararlanıcısı konumundaki ortalama tüketici ve yararlanıcı kitlesinin özellikle marka ve başvuru konusu işaretlerin asıl ve ayırt edici unsurlarının ayırt edilemeyecek derecede benzer olması da göz önüne alındığında bu iki markayı ilişkilendirmesinin kaçınılmaz olduğu, redde mesnet markanın kullanılmamış olmasının itiraza mesnet gösterilmesine engel olmayacağı, zira kullanmamanın korumanın şartı olmadığı, kaldı ki kullanıldığının ifade edildiği, başvuru konusu işaretin kullanılıyor olmasının, başvurunun nispi ret nedeninden etkilenmeksizin tesciline olanak sağlamayacağı, davalı kurum kararının başvuru kapsamında olup da reddedilen mal ve hizmetler bakımından hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, "COM+Şekil" ibareli başvuru ile redde mesnet "COM" asıl unsurlu markalar arasında, başvuru kapsamından çıkarılan mal ve hizmetler yönünden 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin olduğu, başvuruda yer verilen şekil unsurunun başvuruya yeterli ayırt ediciliği katmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 02/07/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


Yorum Yaz