İDARİ YARGIDA RET KARARLARI

İDARİ YARGIDA RET KARARLARI

İdari yargıda verilen ret kararlarının kesin hüküm etkisi ve idare yönünden herhangi
bir bağlayıcılığı yoktur.
KARARIN TAM METNİ
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2023/171
Karar No: 2023/623
Karar Tarihi: 30.03.2023

Dava konusu istem: Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) Müdürlüğüne ait Ankara İli, Yenimahalle
İlçesi, …Mahallesi, … ada, … parsel (eski …ada, … parsel) sayılı taşınmazın “park alanı”
olarak belirlenmesine ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı
kararıyla onaylanan 1/10.000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı
değişiklikleri ile bu değişikliklere yapılan itirazın zımnen reddine ilişkin işlemin iptali
istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı
kararıyla; dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden, uyuşmazlık konusu taşınmazın
“dini tesis alanı” olarak belirlenmesine ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin …
tarih ve …sayılı kararıyla onaylanan 1/10.000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar
planı değişikliklerinin iptali istemiyle açılan davanın reddine karar verildiği ve bu kararın
temyiz denetiminden geçerek kesinleştiği, dava konusu 1/10.000 ölçekli nazım ve 1/1000
ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinin plan bütünlüğü ve ana kararlarını parsel bazında
bozduğu gibi somut, teknik ve bilimsel gerekçeye dayanmadığı, taşınmazdan Ankara Su ve
Kanalizasyon İdaresine (ASKİ) ait boru hatlarının geçmesi ve taşınmazın üzerinde bulunan
üniversite fonksiyonlarının etkilenmesi v.b. gerekçelerin ise planlama açısından tutarlı veya
anlamlı olmadıkları gibi 2012 yılında yapılan imar planı değişikliklerinin yapımı sırasında da
mevcut oldukları, ayrıca dava konusu imar planı değişikliklerine gerekçe olarak gösterilen alt
kira sözleşmesinin feshi işleminin de mahkeme kararıyla iptaline karar verildiği ve bu kararın
istinaf denetiminden geçerek kesinleştiği, bunun yanında imar planı değişiklikleri yapılırken
Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendi uyarınca
taşınmazın maliki AOÇ Müdürlüğünden görüş alınmadığı, bu itibarla dava konusu imar planı
değişiklikleri ile bunlara yapılan itirazın reddine dair işlemin Danıştay kararları, şehircilik
ilkeleri, planlama teknikleri ve kamu yararına aykırı olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle
iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin
… tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının
hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu
kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama
Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar
verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 23/06/2022 tarih ve E:2022/516,
K:2022/7440 sayılı kararıyla; yağmur ve atık su kollektör hatlarına ait teknik proje
incelenerek söz konusu hatların taşınmazın tam olarak hangi kısmından geçtiği, taşınmazda
yapılması planlanan dini tesise ait yapı ruhsatına esas proje incelenerek bu tesisin inşasının
kollektör hatlarını etkileyip etkilemeyeceği ve nihayet kollektör hatlarının taşınmazdan
geçirilmesinin zorunlu olup olmadığı, öte yandan yağmur ve atık su kollektör hatlarının ne
zaman planlandıkları, 2012 yılında yapılan imar planı değişikliklerinin yapımı esnasında mevcut olup olmadıkları, gerek dava konusu imar planı değişiklikleri gerekse 2012 yılında
yapılan imar planı değişiklikleri yapılırken ilgili idareden (AOÇ Müdürlüğü) görüş alınıp
alınmadığı hususunun açıklığa kavuşturulmasından sonra dava hakkında yeniden bir karar
verilmesi gerektiği gerekçesiyle … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih
ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi …
İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; AOÇ Müdürlüğünün dosyada
bulunan 07/09/2021 tarihli (sehven 25/10/2021 yazılı) dilekçesi ile dava konusu imar planı
değişikliklerinin yapımı sırasında idarelerinden görüş alınmadığının açıkça
belirtildiği, davalı idarece bunun aksini ortaya koyacak herhangi bir belgenin dosyaya
sunulmadığı, bozma kararında araştırılması istenen diğer hususların ise 2012 yılında yapılan
imar planı değişikliklerinin iptali istemiyle açılan dava kapsamında incelenebilecek nitelikte
oldukları ve bakılan dava kapsamında incelenmelerine olanak bulunmadığı gerekçesi
eklenerek dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf
başvurusunun reddine dair ilk kararda ısrar edilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, Ankara Büyükşehir Belediye
Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/10.000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli
uygulama imar planı değişikliklerinden başlanarak uyuşmazlık konusu olaylar özetlendikten
sonra dava konusu imar planı değişikliklerinin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu
yararına uygun oldukları ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı dernek ve davacı yanında müdahil tarafından, ısrar
kararının hukuka ve usule uygun bulunduğu, temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebeplerin
kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı, istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Taşınmazın maliki değil sadece kiracısı
konumunda bulunan davacı Derneğin taşınmazın hangi amaçla kullanılabileceğini belirleyen
ve bu nedenle doğrudan doğruya taşınmazın aynına ilişkin olan imar planı değişikliklerinin
iptali istemiyle dava açma ehliyeti bulunmamakta ise de; bakılan davada taşınmazın maliki
konumundaki AOÇ Müdürlüğünün davacı Dernek yanında davaya müdahil olarak imar
planlarının iptalini istediğine dair iradesini ortaya koymuş olması karşısında, bu özel durum
nedeniyle davacı Derneğin ehliyetli olduğunun kabulü gerekmektedir.
İşin esasına gelince; temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi
kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/10.000
ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişiklikleri ile AOÇ Müdürlüğüne ait
Ankara İli, Yenimahalle İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz “park
alanı”ndan “dini tesis alanı”na dönüştürülmüştür. AOÇ Müdürlüğü tarafından bu taşınmaz,
üzerinde dini tesis yapılması amacıyla Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına kiralanmış,
anılan Belediye tarafından da aynı amaçla alt kira sözleşmesi ile davacı Derneğe kiralanmıştır.
Mimarlar Odası tarafından söz konusu imar planı değişikliklerinin iptali istemiyle dava açılmış, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiş, bu karar temyizden geçerek 23/11/2020 tarihinde kesinleşmiştir.
Bu arada, Gazi Üniversitesinin 04/11/2019 tarihli yazısı ile taşınmazın üzerinde Gazi
Üniversitesi Hastanesine ait su deposu, havalandırma santrali, derslik, kafeterya v.b. yapıların
bulunduğu, A.O.Ç tarafından açılan dava sonucunda … Asliye Hukuk Mahkemesinin E:…
sayılı dosyası üzerinden müdahalenin menine ve taşınmaz üzerindeki yapıların yıkılmasına
karar verildiği, bu yapıların yıkılması halinde hastanenin bazı fonksiyonları bakımından
hizmet veremeyecek duruma geleceği davalı idareye bildirilmiştir. ASKİ Genel
Müdürlüğünün 07/11/2019 tarihli yazısı ile de taşınmazın içerisinden 800 mm çapında atık su
ve 1400 mm çapında yağmur suyu kollektör hatlarının geçtiği, söz konusu hatların arazinin
topoğrafik yapısı gereği cazibeli akışı sağlayacak şekilde Gazi Hastanesi alanının içerisinden
ve Ankaray Metro hattının altından geçtiği, bu nedenle bu kollektör hatlarının deplasesinin
mümkün gözükmediği davalı idareye bildirilmiştir. Bunun üzerine Ankara Büyükşehir
Belediye Başkanlığı Destek Hizmetleri Daire Başkanlığının 08/11/2019 tarihli işlemi ile
taşınmazın davacı Derneğe kiralanmasına ilişkin alt kira sözleşmesi feshedilmiş, fesih
işlemine karşı açılan dava üzerine … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı
kararıyla bu işlemin iptaline karar verilmiş ve bu karar istinaftan geçerek kesinleşmiştir.
Sonrasında, Destek Hizmetleri Daire Başkanlığının 10/02/2020 tarihli yazısı ile alt kira
sözleşmesinin feshedilme sebepleri gerekçe gösterilerek taşınmazda dini tesis alanı
yapılmasının uygun görülmediği İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığına bildirilmiş, Ankara
Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla taşınmazın “dini tesis
alanı”ndan “park alanı”na dönüştürülmesine ilişkin 1/10.000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli
uygulama imar planı değişiklikleri onaylanmış, bunun üzerine temyizen
incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5659 sayılı Atatürk Orman Çiftliği Kanununun Ek 1. maddesinin 1. fıkrasında, "24/3/1950
tarihli ve 5659 sayılı Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü Kuruluş Kanunu hükümleri uyarınca,
bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte Atatürk Orman Çiftliği dahilinde bulunan arazilerle
ilgili olarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığının uygun görüşü ile Ankara Büyükşehir Belediyesi
ilgili mer'i mevzuat uyarınca öncelikle üst ölçekli plan ve koruma amaçlı imar planı ve
bunlara uygun her türlü imar planlarını yapmaya ve yaptırmaya yetkilidir. Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihe kadar üçüncü şahıslarla Atatürk Orman Çiftliği arasındaki hukuki
ihtilafların çözümü için imar planlarının uygulanmasında sınırları dolayısıyla müstakil ada ve
parsel yapılamayan Atatürk Orman Çiftliğine ait araziler, imar uygulamalarında bütünlük
sağlanması açısından mülkiyet hakkını azaltmamak ve herhangi bir değer kaybına sebebiyet
vermemek kaydıyla, hukukî ihtilafların olduğu plan bölgesindeki ada ve parsellerde
toplanabilir." hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bir idari işlemin tesisi sırasında yapılması gereken araştırma ve incelemelerin eksik
bırakılması nedeniyle birtakım maddi olgular gözden kaçırılarak işlem tesisinde hataya
düşülmesi ve bu işlemin iptali istemiyle açılan davada da söz konusu olgularla ilgili herhangi
bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın davanın reddine karar verilmesi halinde,
sonradan bu olguların fark edilmesi üzerine yeni bir işlem tesis edilmesinin önünde hukuken
bir engel bulunmamaktadır.
Zira; idari yargı organlarınca bir idari işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddine karar
verilmesi, söz konusu idari işlemin hukuka uygun olduğunun tespit edildiği anlamına
gelmekle birlikte yetkili idarece artık bu işlemin kaldırılamayacağı ya da bu işlem yerine yeni bir işlem tesis edilemeyeceği anlamına gelmemektedir. İdari yargı organlarınca yapılan
yargısal denetim, dava konusu edilen idari işlemin hukuka uygun olup olmadığı hususuna
münhasır olup yerindelik denetimi yapılması hukuken olanaklı değildir. Bu nedenle, idari
yargı organlarınca hukuka uygun olduğu tespit edilen idari işlemlerin yerine, hangi işlemin
kamu yararını gerçekleştirmekte daha yerinde olduğunu takdir etme yetkisini elinde
bulunduran ilgili idarece yeni bir işlem tesis edilmesi her zaman için mümkündür.
Yapılan bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere idari yargı organlarınca verilen ret
kararlarının iptal kararlarının aksine kesin hüküm etkisi ve idare yönünden herhangi bir
bağlayıcılığı bulunmamaktadır.
Uyuşmazlıkta, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla
onaylanan imar planı değişikliklerinin yapımı sırasında taşınmazdan ASKİ’ye ait boru
hatlarının geçip geçmediği ile ilgili herhangi bir araştırmanın yapılmadığı, bu imar planı
değişikliklerinin iptali istemiyle açılan dava kapsamında da bu duruma ilişkin herhangi bir
inceleme ve değerlendirmenin yapılmadığı ve sonrasında yapılan yazışmalar neticesinde
taşınmazdan ASKİ’ye ait boru hatlarının geçtiğinin öğrenilmesi üzerine dava konusu imar
planı değişiklikleri ile taşınmazın “park alanı” olarak belirlendiği anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalar çerçevesinde, taşınmazdan ASKİ'ye ait boru hatlarının geçmesi durumunun
2012 yılında yapılan imar planı değişiklikleri sırasında da mevcut olduğu, dolayısıyla bu
duruma ilişkin hususların anılan planların iptali istemiyle açılan dava kapsamında incelenmesi
gerektiği, oysa bu davanın reddine karar verildiği ve bu kararın temyiz denetiminden geçerek
kesinleştiği, gelinen aşamada ASKİ'ye ait boru hatlarının geçmesi durumunun
bakılan dava kapsamında incelenmesine hukuken olanak bulunmadığı yolundaki gerekçe
yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesince ASKİ’ye ait yağmur ve atık su
kollektör hatlarına ait teknik proje incelenerek söz konusu hatların taşınmazın tam olarak
hangi kısmından geçtiği, taşınmazda yapılması planlanan dini tesise ait yapı ruhsatının eki
proje incelenerek bu tesisin inşasının kollektör hatlarını etkileyip etkilemeyeceği ve nihayet
kollektör hatlarının taşınmazdan geçirilmesinin zorunlu olup olmadığı, öte yandan yağmur ve
atık su kollektör hatlarının ne zaman planlandıkları, 2012 yılında yapılan imar planı
değişikliklerinin yapımı esnasında mevcut olup olmadıkları, dava konusu imar planı
değişiklikleri yapılırken ilgili idareden (AOÇ Müdürlüğü) görüş alınıp alınmadığı hususunun
açıklığa kavuşturulmasından sonra dava hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
AOÇ Müdürlüğünün mülkiyetinde bulunan taşınmazla ilgili dava konusu imar planı
değişiklikleri yapılırken Tarım ve Orman Bakanlığından görüş alınmamasının anılan plan
değişikliklerini hukuka aykırı kılıp kılmayacağına gelince; yukarıda yer verilen Kanun
hükmüne göre AOÇ Müdürlüğüne ait her taşınmazla değil sadece AOÇ sınırları içerisinde
kalan taşınmazlarla ilgili imar planı değişiklikleri yapılırken Tarım ve Orman Bakanlığından
görüş alınması gerekmektedir.
Bu itibarla, AOÇ Müdürlüğü mülkiyetinde bulunan taşınmazın AOÇ sınırları içerisinde
bulunup bulunmadığı tespit edildikten sonra bu hususta da bir değerlendirme yapılması
gerektiği anlaşılmaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi
kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki …Bölge İdare Mahkemesi …
İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi …

İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 30/03/2023 tarihinde kesin olarak oyçokluğu ile karar
verildi.
KARŞI OY
X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; … Bölge İdare Mahkemesi …
İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu ısrar kararının, usul ve
hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını
gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddi ile kararın onanması
gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.


Yorum Yaz