Usulsüz Kredi Kullandıran Banka Personeli Borçtan Müteselsilen Sorumlu Olması

Usulsüz Kredi Kullandıran Banka Personeli Borçtan Müteselsilen Sorumlu Olması

ÖZET: Usulsüz kredi kullandıran banka personeli borçtan müteselsilen sorumludur. Müteselsil sorumluluk gereği, tahsilde tekerrüre düşülmemek kaydı ile zarar, ilgili kurum çalışanlarından da istenebilir.

KARARIN TAM METNİ:
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2004/8632
Karar No: 2005/2711
Karar Tarihi: 17.03.2005

Davacı T.C. Z……..Bankası A.Ş. vekili Avukat Atilla tarafından, davalı Cahit ve diğerleri aleyhine 31.07.2001 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 25.03.2004 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir, yerel mahkemece dava reddedilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir.
Davacı banka, B……..Şubesi elemanları olan davalıların birtakım kredi verme işlemlerinde mevzuata aykırı davranarak usulsüz kredi kullandırmaları nedeniyle uğranılan zararın tazminini istemiştir. Yerel mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış, buna dayalı olarak davalıların bazı kredileri genelgelere aykırı olarak yeterli teminat olmadan verdikleri ancak dava tarihi itibariyle kredilerin borçlulardan tahsili için tüm yasal yolların denenmediği borçlulardan tahsil edilememesi halinde davalılara dava açılması gerektiği yani dava ön-şartı yerine getirilmediğinden dava reddedilmiştir. Davalıların usulsüz kredi verdikleri bilirkişi raporu ile belirlendiği gibi mahkemece de kabul edilmiştir. Şu durumda davalıların haksız eylem faili durumunda oldukları ve kredi borçlularıyla banka zararından müteselsilen sorumlu olduklarının kabulü gerekir. Müteselsil sorumluluk gereği, önce kredi borçlularına gidilmesi gerekmeyip zararın davalılardan istenmesine de engel bir durum yoktur. Bir başka deyimle tahsilde tekerrüre düşülmemek kaydı ile zarar, ilgili kurum çalışanlarından da istenebilir. Şu durumda yerel mahkemece kredi harçlarının tahsil edilemeyen kısmı, yapılan ödemeler de gözetilerek zararın kapsamının belirlenmesi ve varılacak sonuca göre hüküm kurmak gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacı yararına (BOZULMASINA), 17.03.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Yorum Yaz