DÜZENLEME TARİHİ OLMAYAN TAHLİYE TAAHHÜDÜNÜNİMZALANMASI

DÜZENLEME TARİHİ OLMAYAN TAHLİYE TAAHHÜDÜNÜNİMZALANMASI

Düzenleme tarihi olmadan imzalanan tahliye taahhütnamesinin geçerli olduğunun
kabulü gerekir.
KARARIN TAM METNİ:
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/2871
Karar No: 2010/6900
Karar Tarihi: 08.06.2010

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına
dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar
okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, tahliye taahhütnamesine dayanılarak yapılan icra takibine itirazın iptali ve
kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm
davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, 28.7.2008 düzenleme ve 1.8.2008 tahliye tarihli
taahhütnameye dayanarak 14.8.2008 tarihinde başlatmış olduğu icra takibine haksız itirazın
iptalini istemiştir. Davalı vekili, tahliye taahhüdünün kira sözleşmesi ile birlikte ve düzenleme
tarihi yazılı olmaksızın kiralananı kiralayabilmek için baskı altında verildiğini savunmuş, bu
hususta karşı tarafa yemin teklif etmiştir. Davacının teklif edilen yemini ve davalının da
mahkemece kendiliğinden yöneltilen yemini eda etmesi üzerine tahliye taahhütnamesindeki
tarihin gerçeği yansıtmaması ve tarihin taahhütnameye sonradan eklenmesi kanaatiyle
davanın reddine karar verilmiştir.
İcra takibinde dayanılan ve hükme esas alınan 28.7.2008 düzenleme tarihli tahliye
taahhütnamesinde “kiracısı bulunduğum” ifadesinden taahhütnamenin kira ilişkisi devam
ederken verildiği anlaşılmaktadır. Kiracı tahliye taahhütnamesindeki düzenleme tarihinin
sonradan doldurulduğunu, gerçekte kira sözleşmesi ile birlikte verildiğini savunmuş ise de
buna itibar edilemez. Boş kağıda imza atan kimsenin bunun sonucuna katlanması gerekir.
Dairemizin kararlılık kazanmış uygulaması bu yönde olduğu gibi Yargıtay Hukuk Genel
Kurulu’nun 12.12.1990 gün ve 1990 / 6 Esas 1990 / 628 Karar sayılı kararı ile 1.7.1992 gün
ve 357 Esas 422 Karar sayılı kararı ve 17.1.1999 gün ve 1999 / 6-28 / 10 sayılı kararları da bu
doğrultudadır. Davalı Borçlar Kanunu’nun 31. maddesinde öngörülen yasal hakkını
kullanmayıp taahhütnamenin iptali yönünden bir talepte bulunmadığına göre düzenleme tarihi
olmadan imzalanan tahliye taahhütnamesinin geçerli olduğunun kabulü gerekir. Diğer yandan
teklif edilen yemini eda eden davacı, davalıyı tanımadığını, tahliye taahhütnamesinin daha
sonra eline geldiğini, ne zaman imzalandığını bilmediğini, tahliye taahhütnamesinin
yanında imzalanmadığını, baskı altında imzalatılmasının da söz konusu olmadığını
belirtmiştir. Bu yemin davacı aleyhine sonuç doğuramayacağı gibi davalı düzenleme tarihi
olmayan taahhütnameyi imzalamakla davacıya istediği şekilde doldurma yetkisini de vermiş
sayılır. Mahkemenin davacının yemin eda etmesinden sonra kendiliğinden davalıya da yemin
yöneltmesi hukuki sonuç doğurmaz. Başlatılan takipte ve açılan davada bir usulsüzlük
bulunmadığına göre geçerli tahliye taahhütnamesi nedeniyle davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin reddine karar verilmesi doğru
görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun
428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının
temyiz edene iadesine, 08.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Yorum Yaz