Arabuluculuk Anlaşma Belgesinin İcra Edilebilirliği

Arabuluculuk Anlaşma Belgesinin İcra Edilebilirliği

Taraflar üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesi için arabuluculuğa başvurabilir. 22.06.2012 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanan 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun (HUAK) 3. maddesi “Taraflar, arabulucuya başvurmak, süreci devam ettirmek, sonuçlandırmak veya bu süreçten vazgeçmek konusunda serbesttirler.” şeklindedir.

Arabuluculuk süreci, dava açılmadan önce arabulucuya başvuru hâlinde, tarafların ilk toplantıya davet edilmeleri ve taraflarla arabulucu arasında sürecin devam ettirilmesi konusunda anlaşmaya varılıp bu durumun bir tutanakla belgelendirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.

Taraflarca başlatılan arabuluculuk süreci sonunda tartışmaya konu hususlarda fikir birliği oluşması durumunda anlaşma sağlanmış olur. HUAK madde 18 “(1) Arabuluculuk faaliyeti sonunda varılan anlaşmanın kapsamı taraflarca belirlenir; anlaşma belgesi düzenlenmesi hâlinde bu belge taraflar ve arabulucu tarafından imzalanır.” şeklindedir. Dolayısıyla taraflarca anlaşmaya varılması halinde düzenlenecek anlaşma belgesinin taraflar ve arabulucu tarafından imzalanması zorunluluğu vardır. Bu hususta alanında uzman avukatlardan hukuki destek alınarak ileride oluşabilecek anlaşmazlıkların önüne geçebilmek için anlaşma belgesinde tartışmaya konu hususların açık bir şekilde gösterilmesi ve imzalanması önem arz etmektedir.

Arabuluculuk süreci sonunda tartışmaya konu hususlarda fikir birliği sağlanarak düzenlenen anlaşma belgesi taraflarca imzalansa dahi sonradan bu anlaşma belgesindeki hususlara taraflardan birinin uymaması ihtimali ortaya çıkabilecektir.

Anlaşma belgesine uyulmaması halinde neler yapılabilir?

Arabuluculuk anlaşma belgesi tarafları bağlayıcı nitelikte olup taraflar anlaşılan hususlara uygun yönde hareket etmek zorundadır. Bu hususta HUAK 18 hükmü; “(2) Taraflar arabuluculuk faaliyeti sonunda bir anlaşmaya varırlarsa, bu anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesini talep edebilirler. Dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuşsa, anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi, arabulucunun görev yaptığı yer sulh hukuk mahkemesinden talep edilebilir. Davanın görülmesi sırasında arabuluculuğa başvurulması durumunda ise anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi, davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilir. Bu şerhi içeren anlaşma, ilam niteliğinde belge sayılır. (3) İcra edilebilirlik şerhinin verilmesi, çekişmesiz yargı işidir ve buna ilişkin inceleme dosya üzerinden yapılır. Ancak arabuluculuğa elverişli olan aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda inceleme duruşmalı olarak yapılır. Bu incelemenin kapsamı anlaşmanın içeriğinin arabuluculuğa ve cebri icraya elverişli olup olmadığı hususlarıyla sınırlıdır. Anlaşma belgesine icra edilebilirlik şerhi verilmesi için mahkemeye yapılacak olan başvuru ile bunun üzerine verilecek kararlara karşı ilgili tarafından istinaf yoluna gidilmesi hâlinde, maktu harç alınır. Taraflar anlaşma belgesini icra edilebilirlik şerhi verdirmeden başka bir resmî işlemde kullanmak isterlerse, damga vergisi de maktu olarak alınır. (4) Taraflar ve avukatları ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesi, icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılır. (5) Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz.” şeklinde düzenleme getirmiştir.

Bu durumda taraflardan birinin anlaşma belgesindeki hükümlere uymaması halinde diğer taraf anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi için arabulucunun görev yaptığı yer sulh hukuk mahkemesine başvurabilir. İcra edilebilirlik şerhi verilmesi çekişmesiz yargı işi olup buna ilişkin inceleme dosya üzerinden yapılır. Bu şerhi içeren anlaşma belgesi, ilam niteliğinde belge sayılacak olup İİK madde 381 uyarınca ilamlar gibi icra edilebilecektir. Ancak kanun metninden de anlaşıldığı üzere anlaşma belgesi, taraflar ve avukatları ile arabulucu tarafından imzalanmış ise icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılacak olup taraflar doğrudan cebri icra yoluna başvurabilecektir. İcra edilebilirlik şerhinin ayrıca kesinleşmesinin beklenmesine gerek bulunmamaktadır. Bununla birlikte bu husus hakkında uygulamada tam anlamıyla bir birlik oluşmuş değildir.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 10.10.2022 tarihli ve 2022/12111 E. – 2022/11575 K. sayılı ilamı;”

1. Dava şartı olan arabuluculuk sürecinde, arabulucu tarafından düzenlenen 01.11.2021 tarihli son tutanak incelendiğinde, sürecin anlaşma ile sonuçlandığı görülmektedir. İlk Derece Mahkemesince sözü edilen anlaşma belgesi, ilam niteliğinde belge olarak kabul edilmiştir. Ne var ki 01.11.2021 tarihli belge, sadece taraf vekilleri ve arabulucu tarafından imzalanmış; asıllar tarafından imzalanmamıştır.

  1. Kararın İlgili Hukuk kısmının (5) numaralı paragrafında yer verilen 6325 sayılı Kanun'un 18 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre arabulucu tarafından düzenlenen anlaşma belgesinin, icra edilebilirlik şerhi olmaksızın ilam niteliğinde belge kabul edilmesi; taraflar ve avukatları ile arabulucunun tutanağı birlikte imzalamaları halinde mümkündür.
  2. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre kararın İlgili Hukuk kısmının (5) numaralı paragrafında yer verilen 6325 sayılı Kanun'un 18 inci maddesinin ikinci fıkrası doğrultusunda icra edilebilirlik şerhi verilmesi istemiyle arabulucunun görev yaptığı Sulh Hukuk Mahkemesine yapılan bir başvuru da söz konusu değildir.
  3. Şu halde arabulucu tarafından düzenlenen 01.11.2021 tarihli anlaşma belgesi, ilam niteliğinde belge değildir.
  4. İlk Derece Mahkemesince, davacının ilam niteliğinde bir belge ile ilamsız icra yolu ile takip başlatmasında hukuki yararının olmadığının kabul edilmesi; işin esasına girilerek değerlendirme yapılmamış olması hatalıdır.” şeklindedir.2

Yargıtay kararında açıkça görülmektedir ki, sadece taraf vekilleri ve arabulucu tarafından imzalanmış, asıllar tarafından imzalanmamış ve icra edilebilirlik şerhi de verilmemiş anlaşma belgesine dayanılarak ilamlı icra takibi başlatılamayacaktır.

Yukarıda arabuluculuk anlaşma belgesinin icra edilebilirliği konusu genel itibariyle açıklanmış olup bu hususlar somut olaya göre değişkenlik gösterebilmektedir. Bu nedenle hak kaybına uğramamak açısından avukat danışmanlığında hukuki sürecin yürütülmesi faydalı ve doğru olacaktır.


1 İİK md. 38 “Mahkeme huzurunda yapılan sulhlar, kabuller ve para borcu ikrarını havi re’sen tanzim edilen noter senetleri, istinaf ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. Bu maddedeki icra kefaletleri müteselsil kefalet hükmündedir.”
2 Yargıtay 9. HD., 10.10.2022, 2022/12111 E., 2022/11575 K.


Yorum Yaz