KULLANMAK İÇİN UYUŞTURUCU SATIN ALMA, SATMA, KABUL ETME,UYUŞTURUCU MADDE BULUNDURMA VE KULLANMAK SUÇLARINDA ETKİN PİŞMANLIK VE CEZA İNDİRİMİ

KULLANMAK İÇİN UYUŞTURUCU SATIN ALMA, SATMA, KABUL ETME,UYUŞTURUCU MADDE BULUNDURMA VE KULLANMAK SUÇLARINDA ETKİN PİŞMANLIK VE CEZA İNDİRİMİ

Uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarıyla ilgili etkin pişmanlık kurumu TCK 192. madde de;
"Madde 192- (1) Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş olan
kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve uyuşturucu
veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri merciine haber verirse, verilen
bilginin suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele
geçirilmesini sağlaması halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.
(2) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran
kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, bu maddeyi kimden, nerede ve ne
zaman temin ettiğini merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını veya uyuşturucu veya
uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmaz.
(3) Bu suçlar haber alındıktan sonra gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail veya
diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek ceza,
yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilir.
(4) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya
uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı soruşturma
başlatılmadan önce resmi makamlara veya sağlık kuruluşlarına başvurarak tedavi ettirilmesini
isterse, cezaya hükmolunmaz. (Ek cümle: 24/11/2016-6763/16 md.) Bu durumda kamu
görevlileri ile sağlık mesleği mensuplarının 279 uncu ve 280 inci maddeler uyarınca suçu
bildirme yükümlülüğü doğmaz."
şeklinde düzenlenmiştir.
Kanun metninden anlaşılacağı üzere, etkin pişmanlık hükümleri uyuşturucu veya uyarıcı
madde suçlarından sadece, 5237 sayılı TCK’nun 188 ve 191. maddesinde düzenlenen suçlar
için öngörülmüştür.
TCK 192. maddenin gerekçesinde; “Maddede, uyuşturucu veya uyarıcı maddelere ilişkin
suçlar bakımından özel bir pişmanlık hâli düzenlenmiştir. Üçüncü fıkrada, uyuşturucu veya
uyarıcı madde imal veya ticareti ya da kullanmak için satın alınması, kabul edilmesi veya
bulundurulması suçları ile ilgili olarak soruşturma başladıktan sonra, etkin pişmanlık
göstererek suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet
ve yardım eden kişi hakkında verilecek cezada indirim yapılması öngörülmüştür. Ancak, bu
bilgi vermenin gönüllü olması gerekir. Etkin pişmanlıktan yararlanabilmek için, bunun en geç
hüküm verilmeden önce gerçekleşmesi gerekir…” denilmiştir.

SORUŞTURMA BAŞLAMADAN ETKİN
PİŞMANLIKTAN YARARLANMA

Kanunun 1. fıkrasında da izah edildiği üzere, etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen şahıs,
uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti veya imali suçunu daha resmi kurumlar tarafından
öğrenilmeden önce, diğer suç ortaklarını veya uyuşturucu maddelerin saklandığı ya da imal
edildiği yeri yetkili mercilere bildirirse, suç ortakları veya uyuşturucu madde yakalandığı
takdirde hakkında cezaya hükmolunmaz.
Görüleceği üzere, kanun bu suçlarda soruşturma öncesine gitmiş olup, ihbar daha soruşturma
başlamadan, yani resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce yapılmalıdır. Ancak, bu
durumda suç failinin etkin pişmanlık hükümleri gereği cezalandırılmaması öngörülmüştür.
İhbarda bulunan kişi de uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ya da ticaret suçuna katılmış
olmalıdır.
Kişi bu suçu tek başına işlediği durumda ise, Yargıtay kararlarına göre, yine de etkin
pişmanlık hükümlerinden yararlanması gerekir.
Yargıtay 10. Ceza Dairesinin, 24.01.2013 tarihli, 2012/11180 esas, 2013/783 kararında
"Sanığın, sürücüsü ve maliki olduğu TIR’ın römorkunda ele geçirilen eroini Irak’tan
getirdiğini belirterek, görevlilerin bilgisi olmadığı aşamada ithal suçunun ortaya çıkmasını
sağladığı anlaşıldığından, bu suçtan 5237 sayılı TCK’nın 192/1. maddesi uyarınca hakkında
cezaya hükmolunamayacağı ancak, sanığın eyleminin uyuşturucu ticareti yapma suçunu
oluşturacağı gözetilmeden, TCK’nın 188/3-4. maddeleri yerine TCK’nın 188/1-4. maddeleri
uyarınca hüküm kurulması” denilmiştir.
Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 12.05.2014 tarihli 2014/2905 esas, 2014/3707 kararında
“Birecik’ten İstanbul’a gitmekte olan yolcu otobüsünün Nizip’de durdurularak, arama kararı
uyarınca yapılan arama sonucu sanığın eşyaları arasında 1181,25 gram esrar bulunduğu; bu
maddenin başka bir ülkeden Türkiye’ye getirildiğine ilişkin hiçbir delil olmadığı halde,
sanığın suç konusu esrarı Suriye’den getirdiğini söyleyerek ithal suçunu kendi beyanı ile
ortaya çıkardığı ve etkin pişmanlığı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 192. maddesinin 1. fıkrası
gereğince “uyuşturucu madde ithal etme” suçundan ceza verilemeyeceği, sanık hakkında
TCK’nın 188. maddesinin 3. fıkrasında tanımlanan “uyuşturucu madde bulundurup
nakletme” suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması gerektiğinin gözetilmemesi” denilmiştir.
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak için failin tüm suç ortaklarını bildirmesine gerek
yoktur. Önemli olan, failin verdiği bilgiler doğrultusunda diğer suç ortaklarının yakalanması
ya da uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesidir. Tekrar vurgulamak isteriz ki,
sadece beyanda bulunmak yeterli olmayıp, verdiği bilgilere göre diğer faillerin yakalanması
ya da uyuşturucu veya uyarıcı maddelere ulaşılması gerekir. Yine dikkat edilmesi gereken bir husus da, verilen bu bilgilerin gönüllü olarak verilmesi gerektiğidir.
Maddenin 2. fıkrasında ise, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma veya bulundurma suçu
açısından da etkin pişmanlık hükümleri düzenlenmiş olup, kanundaki düzenlemeye göre,
kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçlarında da sanık uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi nerden,
kimden, ne şekilde aldığını resmi makamlar öğrenmeden önce bildirir, ayrıca uyuşturucu veya
uyarıcı maddenin veya faillerin yakalanmasını kolaylaştırırsa hakkında ceza verilmez.
Bura da etkin pişmanlıkta bulunacak kişiye iki alternatif sunulmuştur. Ya uyuşturucu veya
uyarıcı maddeyi kimden aldığını söyleyecek ya da aldığı uyuşturucu veya uyarıcı maddenin
ele geçirilmesini temin edecek.
Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 21.11.2022 tarihli, 2020/16394 esas, 2022/11998 sayılı
kararında, "Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı
başlatılmış bir soruşturma olmadığı halde, hırsızlık suçundan yapılan soruşturma sırasında
alınan savunması esnasında uyuşturucu madde kullandığını belirtmesi üzerine, sanıktan
usulüne uygun olarak aldırılan örnekler üzerinde yapılan analizde, tahlil sonucunda
uyuşturucu maddelerden THC ve amfetamin grubuna ait MDA ve MDMA saptanması üzerine
kamu davası açıldığı anlaşılmakla; sanığın, uyuşturucu madde kullandığını söyleyerek, bu
suçtan soruşturma yapılmasını sağlaması ve resmi makamların bilgisinin bulunmadığı
aşamada kendi beyanı ile suçunu ortaya çıkarması nedeniyle, sanık hakkında, TCK’nın 192/2.
maddesi gereğince “ceza verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi gerekirken, yazılı
şekilde mahkûmiyet kararı verilmesi,
Sonuç: Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün
BOZULMASINA, " hükmetmiştir.

SORUŞTURMA AŞAMASI VE SONRASINDA ETKİN

PİŞMANLIKTAN YARARLANMA

Gerek uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş olan kişi, gerek
kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi,
resmi makamlar tarafından bu suçlarla ilgili haber alınıp soruşturmaya başlandıktan sonra,
suçların ortaya çıkmasına ve suçları işleyenlerin yakalanmasına gönüllü olarak yardım
ederlerse, yardımın niteliğine göre, TCK 192/3. maddesindeki etkin pişmanlık hükümleri
gereği 1/4 ile 1/2 oranında ceza indiriminden yararlanır.
Bu aşamada verilen bilgilerin dosya açısından ne kadar önem arz ettiğini değerlendirme ve
indirim oranlarını belirleme takdiri yargılama makamına aittir. Soruşturma aşamasına
geçildikten sonra ceza verilmeme gibi bir durum söz konusu olmayıp, sadece verilecek cezaya
indirim uygulanacaktır.
Kişinin verdiği bilgiler zaten kolluk güçleri tarafından biliniyorsa ya da çok basit bir
araştırmayla bu bilgilere ulaşma imkânı varsa, bu gibi durumlar da etkin pişmanlık indirimi
uygulanmaz. Örneğin, uyuşturucu madde kolluk güçlerince araştırsa bile bulamayacak bir
yerde ise, bu suça iştirak eden kişi bu yeri söylerse indirim hükümlerinin uygulanması gerekir.
Yine, uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kimden ve ne zaman aldığı konusunda bilgi veren
kişinin de etkin pişmanlık indiriminden yararlanması gerekir.
Etkin pişmanlık hükümlerin den yararlanmak isteyen kişi, yine diğer suçlar için getirilen etkin
pişmanlık hükümlerinde olduğu gibi, hüküm aşamasına kadar bu bilgileri vermesi gerekir.

Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 14.02.2022 tarihli 2020/4229 esas, 2022/1411 kararında "
Olay tutanağı, iletişimin tespiti tutanakları ve tüm dosya kapsamına göre; 01.04.2017 tarihli
eylemde, hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan işlem yapılan ve
dosyada tanık olarak dinlenen ….’te ele geçen sekiz adet uyuşturucu nitelikli tableti, sanık
…..’dan satın alarak ….’e verdiğini söyleyen ve 01.04.2017 tarihli eylemle ilgili olarak
aleyhinde yeterli delil bulunmadığı aşamada sanık …..’nun bu eyleminin ortaya çıkmasına
hizmet ve yardım ettiği anlaşılan sanık hakkında TCK'nın 192/3. maddesinde öngörülen etkin
pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi bozmayı gerektirmiştir."
denilmiştir.
Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 20.01.2022 tarihli 2021/13415 esas, 2022/750 kararında "
Sanığın uyuşturucu madde satışı yaptığına ve ikametin önündeki yolda taşın altında bulunan
esrarların kendisine ait olduğuna dair delil bulunmadığı gibi, …'nın polisleri görünce yere
attığı ve sanık …'a ait olduğunu beyan ettiği 3 adet ganyan kağıdına sarılı esrar maddesi
dışında, sanığın … ve … ile birlikte yaşadığı ikamette ele geçen suç konusu uyuşturucu
maddeler ve esrar kalıntısı olan hassas terazinin kime ait olduğunun bilinmediği aşamada,
uyuşturucu maddeler ve hassas terazinin kendisine ait olduğuna dair ikrarıyla kendi suçunun
ortaya çıkmasına hizmet ve yardım ettiği anlaşıldığından, hakkında TCK'nın ilgili maddesinde
öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı,
sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün bozulmasına,
karar verilmiştir." denilmiştir.
Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 14.02.2022 tarihli, 2020/4229 esas, 2022/1411 kararında "
Olay tutanağı, iletişimin tespiti tutanakları ve tüm dosya kapsamına göre; 01.04.2017 tarihli
eylemde, hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan işlem yapılan ve
dosyada tanık olarak dinlenen ….’te ele geçen sekiz adet uyuşturucu nitelikli tableti, sanık
…..’dan satın alarak ….’e verdiğini söyleyen ve 01.04.2017 tarihli eylemle ilgili olarak
aleyhinde yeterli delil bulunmadığı aşamada sanık …..’nun bu eyleminin ortaya çıkmasına
hizmet ve yardım ettiği anlaşılan sanık hakkında TCK'nın 192/3. maddesinde öngörülen etkin
pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi bozmayı gerektirmiştir."
denilmiştir.
Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 19.01.2022 tarihli, 2020/19963 esas, 2022/686 kararında
"Dosya kapsamına göre; ….. adresinde ikamet eden Suriye uyruklu ….. isimli şahsın
ikametinde yüklü miktarda uyuşturucu madde bulundurduğu ve bu uyuşturucu maddeleri …..
plakalı araç ile sattığı şeklindeki istihbari bilgi üzerine yapılan çalışmalarda, olay günü
sürücüsü diğer sanık ….. olan bahse konu aracın benzin istasyonunda bulunduğu ve
Cumhuriyet savcısından alınan yazılı arama emri ile yapılan aramada aracın sağ ön koltuğu
altında suç konusu 805 adet uyuşturucu nitelikli tabletin ele geçirildiği, sanık …..’ın ise benzin
istasyonunun market kısmında durumundan şüphelenilerek yakalandığı anlaşılmakla,
aleyhinde mahkûmiyetine yeterli delil bulunmadığı aşamada diğer sanık …..’ın sürücülüğünü
yaptığı araca bindiğini ve içerisinde ayakkabı bulunan poşeti araca koyduğunu söyleyerek
tevilli ikrarı ile kendi suçunun ortaya çıkmasına yardım ve hizmet eden sanık hakkında,
TCK'nın 192/3. maddesindeki etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin
gözetilmemesi bozmayı gerektirmiştir." denilmiştir.
TCK 190. madde de düzenlenen "Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını
kolaylaştırma" suçunda, etkin pişmanlık hükümleri uygulanmaz.

SORUŞTURMA BAŞLAMADAN RESMİ MAKAMLARA BAŞVURUP

TEDAVİ OLMA İSTEĞİNİ BİLDİRME

TCK 192/4. madde gereği uyuşturucu madde kullanan kişi hakkında satın alma, kullanma
veya bulundurma suçlarından soruşturma başlatılmadan önce resmi makamlara başvurup
tedavi edilmesini isterse yine hakkında cezaya hükmolunmaz.
Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 12.04.2023 tarihli, 2020/18739 esas, 2023/3435 kararında
"Hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı başlatılmış
herhangi bir soruşturma olmadığı halde, kolluk görevlilerine uyuşturucu madde etkisi altında
olduğunu beyan etmesi üzerine yapılan tahlilde idrarında esrar tespit edildiği ve cebinden
çıkardığı sigara tabakasında esrar maddesinin görüldüğü olayda; sanığın, uyuşturucu madde
kullandığını belirterek, bu suçtan soruşturma yapılmasını sağlaması ve resmi makamların
bilgisinin bulunmadığı aşamada kendi beyanı ile suçunu ortaya çıkarması nedeniyle,
hakkında 5237 sayılı Kanun'un 192 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince “ceza
verilmesine yer olmadığına”, karar verilmesi gerekirken aksi şekilde mahkûmiyet kararı
verilmesi bozmayı gerektirmiştir." denilmiştir.
Yukarıda kullanmak için uyuşturucu satın alma, satma, kabul etme, uyuşturucu
madde bulundurma ve kullanmak suçlarında etkin pişmanlık ve ceza indirimi
konusu genel
itibariyle açıklanmış olup bu hususlar somut olaya göre değişkenlik gösterebilmektedir. Bu
nedenle hak kaybına uğramamak açısından avukat danışmanlığında hukuki sürecin
yürütülmesi faydalı ve doğru olacaktır.


Yorum Yaz