Unutulma Hakkı

Unutulma Hakkı

Dijitalleşme ve teknolojinin getirdiği yenilikler göz önüne alındığında günümüzde bilgiye erişim oldukça kolaylaşmıştır. Özellikle sosyal medya kullanımının yaygınlaşması ile beraber bu veri erişimi sınır tanımaz bir hal almıştır. İlgili kişinin verilerinin kayıt altına alındığı ve paylaşım ağının geniş olması nedeniyle söz konusu verilerin yok edilmesinin oldukça zor olduğu gerçeğini ele aldığımızda unutulma hakkı kişiler için büyük önem taşımaktadır.  Unutulma hakkı; haber alma hürriyeti ve basın özgürlüğü bağlamında birey veya kurumlar hakkında hukuka uygun olarak yayınlanmış haber niteliğindeki bilgilerin güncelliğini kaybetmesi veya kamuya yararlı olma özelliğinden artık yoksun olması nedeniyle dijital hafızadan silinmesini içerir. Hukuk Genel Kurulu 2015/ 1679 sayılı kararında unutulma hakkını 'üst kamu yararı olmadığı sürece, dijital hafızada yer alan geçmişte yaşanılan olumsuz olayların bir süre sonra unutulmasını, başkalarının bilmesini istemediği kişisel verilerin silinmesini ve yayılmasının önlemesini isteme hakkı' olarak tanımlamıştır.

Unutulma hakkının öznesi yalnızca kişi ve kurumlar olabilir. Geçmişte vuku bulan herhangi bir olumsuz vakıanın söz konusu öznelerin geleceklerini etkileyebilme ihtimaline karşılık geliştirilmiş bir kavramdır. Hukuk mevzuatımızda ‘Unutulma Hakkı’ tanımına, yer verilen bir düzenleme bulunmamaktadır. Her ne kadar unutulma hakkına ilişkin açık bir düzenleme ve bu yönde bir çalışma bulunmasa da kişilerin özel hayatına, haberleşme özgürlüğüne, kişilik haklarına yönelik saldırılara, kişisel verilerinin hukuka aykırı kaydedilmesine ve kullanılmasına engel olmaya yarayan birçok araç vardır. Örneğin Anayasa'mızın 20. maddesinde ‘Kişisel Verilerin Korunmasını İsteme Hakkı’ düzenlenmiştir.  Ayrıca 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nun 7. Maddesi de 'bu kanun ve ilgili diğer kanun hükümlerine uygun olarak işlenmiş olmasına rağmen, işlenmesini gerektiren sebeplerin ortadan kalkması hâlinde kişisel veriler resen veya ilgili kişinin talebi üzerine veri sorumlusu tarafından silinir, yok edilir veya anonim hale getirilir' diyerek Unutulma Hakkı'na dikkat çekmektedir. Unutulma hakkının kapsamını belirlerken 95/46/EC sayılı direktif ve bu direktifin yerine getirilecek olan regülasyon da yol göstericidir.[1]

Unutulma hakkı ve kişisel verilerin korunması hakkı temel hak vasfında olmasına rağmen sınırlandırılamaz değildir. Bu sınırlandırma söz konusu hakların ancak kamunun üstün yararı ve toplum menfaatleri ile çatıştığında gündeme gelir yani unutulma hakkı/kişisel verilerin sınırlandırılması hakkının sınırı kamunun üstün yararı ve genel ahlaktır. Genel ahlak, kamu yararı gibi kavramlar net bir tanımlamaları olmaması ve farklı yorumlamalara açık olması nedeniyle söz konusu denge sağlanırken bu gibi kıstasların esas alınmaması gerektiğini savunan görüşler de mevcuttur[2] Bu görüşlerin temeli unutulma hakkının kapsamına dayanmaktadır. Unutulma hakkı kapsamında içeriklerin silinmesini talep etmek, ancak söz konusu bilgilerin tutulması için geçerli bir hukuki nedenin kalmaması halinde mümkün olacaktır. Bu nedenle hukuki temelin kalmadığı durumlarda herhangi bir kamu yararından bahsedilmesinin mümkün olmayacağı savunulmaktadır [3]

            Bireyin şahsına ilişkin kişisel verileriyle ilgili olarak aşağıdaki durumlardan herhangi birinin gerçekleşmesi ve kişisel verilerin sahibinin söz konusu verilerin saklanmasına rızasının olmaması halinde kişinin unutulma hakkını talep etmekte hukuki yararı vardır:

            a) Kişisel veriler rızaya dayalı olarak yahut bir zorunluluk gereği paylaşılmasına rağmen hukuka ve dürüstlük kuralına uygun bir biçimde işlenmemişse,

            b) Kişisel veriler belirli, açık, ölçülü ve meşru amaçlarla toplanmamışsa,

            c) Kişisel veriler meşru amaçlarla toplanmasına rağmen bu amaçlarla bağdaşmayacak şekilde işlenmiş ve kullanılmışsa,

            d) İşleme faaliyeti yeterli, ilgili ve amaca uygun nitelikte değilse,

            e) Kişisel veriler doğru ve güncel olarak tutulmuyorsa,

            f) Kişisel verilerin toplanma veya işlenme amacı için gerekli olan süre aşılmışsa.

Sayılan durumların kümülatif olarak gerçekleşmesine gerek olmayıp bunlardan herhangi birinin gerçekleşmesi yeterlidir. [4]

            Yukarıda unutulma hakkı konusu genel itibariyle açıklanmış olup bu hususlar somut olaya göre değişkenlik gösterebilmektedir. Bu nedenle hak kaybına uğramamak açısından avukat danışmanlığında hukuki sürecin yürütülmesi faydalı ve doğru olacaktır.


[1]      Regülasyon önerisi 08.04.2016 tarihinde AB Konseyi, 14.04.2016 tarihinde ise Avrupa Parlamentosu tarafından kabul edilmiştir.

[2]      A. Özocak, “Sanal Ortamda Unutulmak Bir Hak Mı?” [Röportaj] Türkiye Bilişim Derneği, Bilişim Dergisi, Ocak 2014

[3]      13 A. Özocak, Ocak 2014

[4]      H. Elmalıca Bilişim Çağının  Ortaya  Çıkardığı Temel Bir İnsan Hakkı Olarak Unutulma Hakkı,Ankara Üni. Hukuk Fak. Dergisi, 65 (4) 2016: 1603-1636


Yorum Yaz