Yalan Tanıklık Suçu

Yalan Tanıklık Suçu

Yalan tanıklık suçu, yetkili kişi veya kurul önünde dosyanın aydınlatılması için beyanlarının alınmasına ihtiyaç duyulan kişinin gerçeğin dışında ifadeler vererek yalan tanıklık yapması olarak tanımlanabilir. Bu suç Türk Ceza Kanunu madde 272’de düzenlenmiştir. Kanun metnine göre;

“(1) Hukuka aykırı bir fiil nedeniyle başlatılan bir soruşturma kapsamında tanık dinlemeye yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapan kimseye, dört aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Mahkeme huzurunda ya da yemin ettirerek tanık dinlemeye kanunen yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.”

Bu suçun oluşabilmesi için beyanın yetkili kişi veya kurul önünde verilmesi şarttır. Aksi takdirde suçun unsuru oluşmamış sayılacaktır. Yetkisiz kişi veya kurulun önünde yalan tanıklık yapılması söz konusu suçu oluşturmayacaktır. Tanığın olayla ilgili bazı detayları unutmuş olabileceği hususuna dikkat çekilerek tanığın olayın aydınlatılmasında işe yarayacak olan bilgi hakkında bilinçli olarak (kasten) yalan söyleyerek olayın aydınlatılmasını zorlaştırmaya çalışması bu suçu oluşturur.

Yalan tanıklık suçu şikâyete bağlı bir suç değildir. Her zaman resen dikkate alınarak yargılama yapılması mümkündür.

Yalan tanıklık suçu uzlaşmaya bağlı olmayan bir suçtur ve tarafların uzlaşmış olması önem arz etmemektedir.

Yalan tanıklık suçunda zamanaşımı öngörülmemiştir fakat dava zaman aşımı olan 8 yıllık süre içinde yalan tanıklık suçundan da şikayetçi olunması gerekir.

Yalan tanıklık suçunda etkin pişmanlıktan faydalanabilmek mümkündür. Şöyle ki; yalan tanıklık suçunun faili hem yalan tanıklık yaptığını itiraf edip hem de beyanın doğrusunu söylediği takdirde yalan tanıklık suçunda etkin pişmanlık halinden faydalanabilecektir.

Yalan tanıklık suçu kapsamında etkin pişmanlık halinde;

  • Aleyhine yalancı tanıklık ettiği kişi hakkında hak kısıtlaması oluşturan nitelikte karar verilmeden önce gerçeğin söylenmesi halinde yalan tanıklık yapan kişiye ceza verilmeyecektir.
  • Aleyhine yalancı tanıklık yapılan kişi hakkında hak kısıtlaması oluşturan nitelikte karar verildikten sonra ve fakat hükümden önce gerçeğin söylenmesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisinden yarısına kadarı indirilebilir.
  • Aleyhine yalancı tanıklık yapılan kişi hakkında verilen mahkûmiyet kararı kesinleşmeden önce gerçek söylenirse verilecek ceza 1/2’sinden 1/3’üne kadar indirilebilir.

YALAN TANIKLIK SUÇUNDA ADLİ PARA CEZASINA ÇEVRİLME VE HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI (HAGB)

Yalan tanıklık suçunda kişi şartları taşıyorsa suçun cezasının HAGB’ye çevrilmesi mümkündür. HAGB ise sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda verilecek ceza iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, mahkûmiyet hükmünün açıklanmasını engellememekte fakat hükmün sanık hakkında hukuki bir sonuç doğurmaması anlamına gelmektedir.

Adli para cezası yönünden ise; hakkında hüküm kurulan kişiden, işlediği suçun karşılığında kanunda öngörülen miktarda para alınarak gösterilen yerlere ödenir. Koşullarını sağlayan hapis cezaları adli para cezasına çevrilebilmektedir. Kasten işlenen suçlarda bir yıl ve altındaki hapis cezaları, adli para cezasına çevrilebilmektedir. Yalan tanıklık suçu bu kapsamdadır.


Yorum Yaz