Şikayet

Şikayet

Şikayet kelime anlamı olarak; kişinin, herhangi bir durumdan, sözden ya da davranış şeklinden rahatsız olup hoşnutsuzluğunu dile getirmesidir. Serzeniş, yakınma ve sızlanma kelimeleri bu sözcükle eş anlamlıdır. "Şikayetçi Olmak" ise, ilk anlamı: Memnun olmamak, ikinci anlamı ise: Bir kişi ya da kurum hakkında suç duyurusunda bulunmaktır.

Ceza hukuku anlamında ise şikâyet; bir suç ile ilgili soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için suçun mağdurunun veya suçtan zarar görenin yetkili mercilere başvuru yapmasına denir. Kullanılan bu hakka da “şikâyet hakkı” denir.

Ceza hukuku anlamında, bazı suçlarla ilgili soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için şikayet şartı getirilmiştir. Hangi suçların takibinin şikayete bağlı olduğunun ilgili kanun maddesinde açıkça gösterilmiştir.

ŞİKAYET HAKKI NASIL BİR HAKTIR?

Şikayet hakkı, diğer bir deyimle hak arama özgürlüğü; Anayasa’nın 36. maddesinde; "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir." şeklinde düzenlenmiş olup, doğrudan zarar görene veya mağdura tanınan kişiye sıkı sıkıya bağlı bir haktır. Bu sebeple şikayet hakkını bizzat hak sahibi kullanmalıdır. Şikayet hakkı mirasçılara geçmez. Ancak, müşteki şikayet hakkını bizzat kullandıktan sonra vefat ederse mirasçıları açılan ceza davasına müdahil (katılan) sıfatıyla katılabilirler.

ŞİKAYET HANGİ MAKAMLARA VE NASIL YAPILIR?

Şikayet hakkını kullanan kişi bu hakkını yazılı olarak yapabileceği gibi, tutanağa geçirilmek üzere sözlü olarak da şikayet makamı olan, Cumhuriyet Başsavcılığına veya kolluk (polis ve jandarma birimlerine) makamlarına yapılabilir.

Bu durum Ceza Muhakemesi Kanunun 158. maddesinde düzenlenmiş olup bu maddeye göre;

(1) Suça ilişkin ihbar veya şikâyet, Cumhuriyet Başsavcılığına veya kolluk makamlarına yapılabilir.
(2) Valilik veya kaymakamlığa ya da mahkemeye yapılan ihbar veya şikâyet, ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir.
(3) Yurt dışında işlenip ülkede takibi gereken suçlar hakkında Türkiye'nin elçilik ve konsolosluklarına da ihbar veya şikâyette bulunulabilir.
(4) Bir kamu görevinin yürütülmesiyle bağlantılı olarak işlendiği iddia edilen bir suç nedeniyle, ilgili kurum ve kuruluş idaresine yapılan ihbar veya şikâyet, gecikmeksizin ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir.
(5) İhbar veya şikâyet yazılı veya tutanağa geçirilmek üzere sözlü olarak yapılabilir.
(6) (Ek: 15/8/2017-KHK-694/145 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/140 md.) İhbar ve şikâyet konusu fiilin suç oluşturmadığının herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeksizin açıkça anlaşılması veya ihbar ve şikâyetin soyut ve genel nitelikte olması durumunda soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilir. Bu durumda şikâyet edilen kişiye şüpheli sıfatı verilemez. Soruşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar, varsa ihbarda bulunana veya şikâyetçiye bildirilir ve bu karara karşı 173 üncü maddedeki usule göre itiraz edilebilir. İtirazın kabulü hâlinde Cumhuriyet başsavcılığı soruşturma işlemlerini başlatır. Bu fıkra uyarınca yapılan işlemler ve verilen kararlar, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından görülebilir.
(7) Yürütülen soruşturma sonucunda kovuşturma evresine geçildikten sonra suçun şikâyete bağlı olduğunun anlaşılması halinde; mağdur açıkça şikâyetten vazgeçmediği takdirde, yargılamaya devam olunur.

ŞİKAYET SÜRESİ NE KADARDIR?

Şikayete bağlı suçlarda süre, TCK 73. maddesinde düzenlenmiş olup bu maddeye göre;

(1) Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikayette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz.
(2) Zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla bu süre, şikayet hakkı olan kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden başlar.
(3) Şikayet hakkı olan birkaç kişiden birisi altı aylık süreyi geçirirse bundan dolayı diğerlerinin hakları düşmez.
(4) Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür ve hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel olmaz.
(5) İştirak halinde suç işlemiş sanıklardan biri hakkındaki şikayetten vazgeçme, diğerlerini de kapsar.
(6) Kanunda aksi yazılı olmadıkça, vazgeçme onu kabul etmeyen sanığı etkilemez.
(7) Kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikayetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise artık hukuk mahkemesinde de dava açamaz.
(8) (Mülga: 6/12/2006 – 5560/45 md.)
Görüleceği üzere; şikayet süresi mağdurun veya suçtan zarar görenin ‘fiili’ ve ‘faili’ öğrendiğinden itibaren altı ay olarak düzenlenmiştir. Müşteki suç teşkil eden fiil veya failden hangisini daha geç öğrenmişse 6 aylık şikayet süresi de o tarihten itibaren başlar. Şikayet hakkı olan kişi sayısı birden fazlaysa ve bu kişilerden biri bu süreyi geçirdiyse bile diğer kişiler şikayet hakkını kullanabilir.

ŞİKAYETTEN VAZGEÇME ve SONUÇLARI NEDİR?

Şikayetten vazgeçme TCK m.73/4’te düzenlenmiş olup buna göre;
(4) Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür ve hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel olmaz.

Kanun maddesinde de açıkça dile getirildiği üzere, şikayetten vazgeçme soruşturma aşamasında gerçekleşirse Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verilir.

Şikayetten vazgeçme eğer, kovuşturma aşamasında gerçekleşirse kamu davasının düşmesine karar verilir. Ancak; hükmün kesinleşmesinden sonra vazgeçme durumunda; istisnalar dışında vazgeçme cezanın infazına engel olmaz.

Ayrıca TCK 73/7. Maddesinde ki; (7) Kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikayetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise artık hukuk mahkemesinde de dava açamaz.

Şeklinde yer alan hüküm gereği, şikayetten vazgeçen şahsi haklarından da vazgeçtiğini açıkça dile getirmişse, bu aşamadan sonra hukuk mahkemelerine şikayete konu olayla ilgili dava da açamaz.
TCK 73/5-6. Fıkralarında, iştirak halinde işlenen suçlarda şikayetten vazgeçmenin sanıklara etkisi düzenlenmiş olup, buna göre;

(5) İştirak halinde suç işlemiş sanıklardan biri hakkındaki şikayetten vazgeçme, diğerlerini de kapsar.
(6) Kanunda aksi yazılı olmadıkça, vazgeçme onu kabul etmeyen sanığı etkilemez.
Şeklindeki düzenlemeye bakıldığında, ortada iştirak halinde işlenen bir suç olması halinde, sanıklardan birine karşı şikayetten vazgeçme diğer sanıkları da kapsar. Ayrıca; kanunda aksi belirtilmedikçe vazgeçme onu kabul etmeyen sanığı etkilemez.

Yukarıda şikayet konusu genel itibariyle açıklanmış olup bu hususlar somut olaya göre değişkenlik gösterebilmektedir. Bu nedenle hak kaybına uğramamak açısından avukat danışmanlığında hukuki sürecin yürütülmesi faydalı ve doğru olacaktır.


Yorum Yaz