İpotek, güvence altına aldığı alacağa bağlı fer’i bir hak olduğundan alacaktan
ayrılması mümkün olmadığından ipotekli alacağın temliki halinde ipotek de kendiliğinden
devralana geçecektir.
Borç ilişkisinin tarafları alacağın devri/temliki yolu ile değiştirilebilmektedir. Alacağı
devreden ile devralan arasındaki devir ilişinde borçlunun rızasına gerek yoktur.
Bu sözleşmeyle birlikte alacaklı değişmekte ve devralan, alacak hakkı sahibi sıfatını
haiz olmaktadır. Bağlı haklar (teminat hakları, yenilik doğuran haklar), işlemiş faizler,
öncelik hakları ve diğer hak ve yetkiler (kötü ifada istenecek tazminat, temerrütte gecikme
zararını isteme, ayıp sebebiyle tazminat, onarım, ayıpsız misliyle değişimini isteme, tahkim
şartı) devralana geçer.
İpotekli taşınmaz devredilebildiği gibi, ipotekli alacak da rehin alacaklısı tarafından bir
üçüncü kişiye, borçlunun onayı aranmadan devredilebilir. İpotek, güvence altına aldığı
alacağa bağlı fer’i bir hak olduğundan alacaktan ayrılması mümkün değildir. Bu durumun
bir sonucu olarak ipotekli alacağın temliki halinde ipotek de kendiliğinden devralana
geçer.
TMK m. 891’e göre, “İpotekle güvence altına alınmış bir alacağın devrinin geçerli
olması, devrin tapu kütüğüne tescil edilmesine bağlı değildir.” Hükmü uyarınca ipoteğin yeni
alacaklıya geçmesi için tescil işlemi zorunlu değildir. Devir işleminin tamamlanmasına
rağmen, eski rehinli alacaklının ismi tapu sicilinde kalır. İpotekli alacağın
devredildiğini, bu sebeple de ipotek hakkının sicil dışı kazanıldığını iddia eden, alacağı
devralan taraf, bu hususun düşünceler sütununa işlenilmesini tapu sicil müdürlüğünden
isteyebilecektir.
Tapu Sicil Tüzüğü m. 31/2’ye göre, “Rehin hakkının kuruluşundaki şartlarda yapılan
değişikliğe ait sözleşmeler, alacağın kısmen ödenmesine ilişkin istemler, 11/1/2011 tarih ve
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 183 üncü maddesi uyarınca yapılacak alacağın devri
sözleşmeleri ve benzerleri düşünceler sütununda belirtilir.”. TST m. 31/2 atfıyla Tapu Sicil
Tüzüğü m. 35/3 ve 73 uyarınca, devralan alacaklının adı, soyadı ve ikametgâh adresi
alacaklılar siciline kaydedilir. Rehinli alacağın devri halinde; kütük sayfasının ilgili sütununda
eski alacaklının adı, soyadı ve baba adı kırmızı mürekkepli kalemle çizilir ve üzerine
düşüncelere bakınız anlamına gelen “D.B.” harfleri, düşünceler sütununda da rehinle ilgili
harfle yeni alacaklının adı, soyadı, baba adı ile işleme ait tarih ve yevmiye numarası yazılır.
Sicile yeni kaydedilen rehinli alacaklıya tebligatlar yapılır.
İpotek ile teminat alınmış alacağın devrinin özel bir şekil şartı olmayıp adi yazılı
şekilde yapılması yeterlidir (TBK m. 184/1). Uygulamada, ipotek ile teminat altına alınan
alacakların devrine ilişkin sözleşmeler, daha güvenli olması bakımından, noterce düzenlenmiş
veya onaylanmış biçimde olabileceği gibi, tapu sicil müdürü tarafından düzenlenme şeklinde
de yapılabilmektedir.
Yukarıda ipotekli alacağın temliki konusu genel itibariyle açıklanmış olup bu hususlar
somut olaya göre değişkenlik gösterebilmektedir. Bu nedenle hak kaybına uğramamak
açısından avukat danışmanlığında hukuki sürecin yürütülmesi faydalı ve doğru olacaktır.