Ceza Zamanaşımı

Ceza Zamanaşımı

Türk Ceza Kanunu’nun 68. maddesinde düzenlenen ceza zamanaşımı kurumu, kişi hakkında verilen mahkumiyet hükmü kesinleşmiş olmasına rağmen yasa da öngörülen sürelerin geçmesi durumunda hükmün infaz edilememesidir.

Ceza zamanaşımıyla, sadece cezanın infazı ortadan kalkmasına karşın, diğer tüm hukuki sonuçları devam eder. Örneğin, adli sicil kaydının silinmesi şartları, memnu hakların iadesi şartları vb. gibi cezaya bağlı sonuçlar varlığını devam ettirir.

Ceza zamanaşımı, kendiliğinden gözetilerek, hükümlünün talebi olmasa dahi koşullar oluşmuşsa “cezanın infaz edilmemesi kararı” verilmelidir.

CEZA ZAMANAŞIMI SÜRELERİ NE KADARDIR?

Ceza zamanaşımı süreleri Türk Ceza Kanunun 68/1. maddesinde düzenlenmiş olup,

Buna göre;

a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarında kırk yıl
b) Müebbet hapis cezalarında otuz yıl
c) Yirmi yıl ve daha fazla süreli hapis cezalarında yirmidört yıl
d) Beş yıldan fazla hapis cezalarında yirmi yıl
e) Beş yıla kadar hapis ve adlî para cezalarında on yıl

TCK 68/2. maddesine göre; kişi fiili işlediği sırada 12 yaşını doldurmuş olup da 15 yaşını doldurmamış ise kanunda öngörülen sürelerin yarısı,

Eğer 15 yaşını doldurmuş olup 18 yaşını doldurmamış ise, yine kanunda öngörülen sürenin üçte ikisinin geçmesiyle ceza infaz edilmez.

TCK 68/4. madde gereği, türleri başka başka cezaları içeren hükümlerde, en ağır ceza için konulan sürenin geçmesiyle ceza infaz edilmez.

TCK 70. maddeye göre müsadere zamanaşımı ise; müsadereye ilişkin verilen hükmün, kesinleşmesinden itibaren yirmi yıl geçtikten sonra infaz edilmez.

CEZA ZAMANAŞIMI SÜRESİ NE ZAMAN İŞLEMEYE BAŞLAR VE NASIL HESPLANIR?

Ceza zamanaşımı süresinin başlangıçı;

TCK 68/5. maddesine göre; hükmün kesinleştiği veya infazın herhangi bir suretle kesintiye uğradığı günden itibaren işlemeye başlar ve kalan ceza miktarı esas alınarak süre hesaplanır.

Örnek verecek olursak, kişi 7 yıl 3 aylık hapis cezasıyla cezalandırılmış olsun, bu kişi 2 yıl 6 ay tutuklu kalıp, hükümle birlikte tahliye edilmiş olursa, 7 yıl 3 aylık hapis cezası süresinden 2 yıl 6 aylık tutukluluk süresi düşüldükten sonra, kalan cezası 4 yıl 9 ay olacaktır. Bu durumda ceza miktarı 5 yılın altına indiğinden ceza zamanaşımı süresi de10 yıl olacaktır.

Ceza zamanaşımı süresi açısından "uzamış zamanaşımı" kavramı yoktur. Zamanaşımı kesilince tekrar aynen işler.

CEZA ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN KESİLMESİ

Ceza zamanaşımı süresinin kesilmesi, TCK 71. madde de düzenlenmiş olup, kesilme tarihinden itibaren süre yeniden işlemeye başlar.

Ceza zamanaşımı süresini kesen haller ise;

  1. Yetkili merci tarafından hükümlüye kanuna uygun olarak yapılan tebligat,
  2. Hükümlünün cezanın infazı için yakalanması, ( sadece yakalama müzekkeresi düzenlenmesi ceza zamanaşımı süresinin kesmez, ayrıca hükümlünün fiilen yakalanması gerekir)
  3. Hükümlünün önceki suçtan dolayı mahkum olduktan sonra, üst sınırı iki yıldan fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi.

Olarak belirlenmiştir.

Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin 27.05.2021 tarihli 2020/921 esaslı, 2021/9271 kararında "Hırsızlık suçundan sanık ...'nin 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/12/2007 tarihli ve 2003/978 esas, 2007/1434 karar sayılı kararının temyiz edilmeden 13/05/2008 tarihinde kesinleşmesini müteakip kararın infazı sırasında, söz konusu ilamın infazında ceza zamanaşımı yönünden tereddüt bulunduğundan bahisle bu hususta bir karar verilmesi talebi üzerine, talep tarihi itibariyle ceza zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle infazın durdurulması yönündeki talebin reddine ilişkin ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/10/2019 tarihli ve 2003/978 esas, 2007/1434 karar sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine dair ... 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/12/2019 tarihli ve 2019/1252 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;

İnfaz dosyası incelendiğinde;

Sanık … hakkındaki … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/12/2007 tarihli ve 2003/978 esas, 2007/1434 sayılı ilamının 13/05/2008 tarihinde kesinleşerek infaz amacıyla 28/05/2008 tarihinde … Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, … Cumhuriyet Başsavcılığınca ise hükümlünün adresinden araştırılıp ilamının infazına çalışılması talebiyle evrakın hükümlünün adresi nedeniyle … Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,

… Cumhuriyet Başsavcılığınca sanığa çağrı kağıdı çıkarıldığı, çıkarılan çağrı kağıdının sanığın belirtilen adresten taşındığından bahisle 08/08/2008 tarihinde bila ikmal iade edilmesi üzerine … Cumhuriyet Başsavcılığınca 22/09/2008 tarihinde yakalama emri düzenlendiği,

Adı geçen hakkında anılan ilamın infazı kapsamında en son çıkarılan … Asliye Ceza İlamat Masasının 2008/2-1732 sayılı yakalama emri ile birlikte başka suçlar nedeniyle hakkında çıkarılan yakalama emirlerinin infazı için aranırken 09/09/2019 tarihinde yakalanarak 10/09/2019 tarihinde ceza infaz kurumuna alındığı,

Ceza zamanaşımı süresi, hükümde yer alan her bir ceza için ayrı ayrı belirlenmesi gerektiği gibi, hükümlü hakkında kesinleşerek infaza verilen ilamlar yönünden de ayrı ayrı belirlenip nazara alınması gerektiği, bu cümleden olmak üzere, hükümlünün başka mahkemelerce verilen mahkumiyet hükümlerinin infazı maksadıyla yakalanması durumunda, hangi suç veya suçlardan aldığı cezalar ile yakalanmış ise, o ceza veya cezalar ile ilgili zamanaşımının kesileceği,

Bu haliyle hükümlü hakkında çağrı kağıdının tebliğ edildiği 08/08/2008 tarihinden bu yana ceza zamanaşımını kesecek herhangi bir işlem yapılmadığı cihetle, sanık hakkındaki mahkûmiyet hükmünün kesinleştiği 13/05/2008 tarihinden hükümlünün yakalandığı 09/09/2019 tarihe kadar 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 68/1-e maddesinde öngörülen 10 yıllık ceza zamanaşımı süresinin gerçekleştiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 11/02/2020 gün ve 94660652-105-07-250-2020-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;

Sonuç: Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, … 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/12/2019 tarihli ve 2019/1252 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir." şeklindedir.

Yukarıda ceza zamanaşımı konusu genel itibariyle açıklanmış olup bu hususlar somut olaya göre değişkenlik gösterebilmektedir. Bu nedenle hak kaybına uğramamak açısından avukat danışmanlığında hukuki sürecin yürütülmesi faydalı ve doğru olacaktır.


Yorum Yaz