Ceza Muhakemesi Hukukunda Koruma Tedbirleri Türlerinden Yakalama ve Gözaltı

Ceza Muhakemesi Hukukunda Koruma Tedbirleri Türlerinden Yakalama ve Gözaltı

Koruma tedbirleri henüz suçu işlediği sabit olmayan kişi hakkında uygulanan tedbirlerdir. Temel hak ve özgürlükleri ciddi anlamda sınırlar getiren bu tedbirlerin hukuka uygun kabul edilebilmesi için birtakım esaslar vardır. Kanuni düzenleme gereği belirli yoğunluktaki suç şüphesi, görünüşte haklılık, geçicilik, ölçülülük ve hükümden önce temel hak ve özgürlükleri sınırlandırma gibi ortak özelliklere sahip koruma tedbirlerine ancak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ve yetkili mercii kararına dayanarak başvurulabilir. Hem Anayasa hem de Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ile temel hak ve özgürlüklere yönelik müdahalelerin esasen hakim veya mahkeme kararına dayanması gerektiği kabul edildiğinden koruma tedbirlerine de kural olarak hakim veya mahkeme tarafından karar verilmesi gerekir.[1] Ancak bu genel kural bazı koruma tedbirleri için gecikmesinde sakınca bulunan hallerin varlığına özgü olarak[2] şüpheli aleyhine olacak şekilde “yumuşatılmış”[3] ve Cumhuriyet savcısı veya adli kolluk da karar/emir vermeye yetkili kılınmıştır.

A.YAKALAMA VE GÖZALTI

1- Geçici Yakalama

  • Suçüstü Hallerinde: Kişiye suç işlerken denk gelinmesi, suçüstü bir fiil sonrasında izlenen kişinin kaçma ihtimalinin bulunması veya kişinin kimliğini hemen belirleme olanağının bulunmaması hallerinde herkes tarafından yakalama yapılabilir. Yakalanan kişi derhal kolluğa teslim edilir.
  • Diğer Hallerde: Tutuklama kararı veya yakalama gerektiren ve ayrıca gecikmesinde sakınca bulunan hallerde; Cumhuriyet savcısına ya da amirlerine derhal başvurma olanağı bulunmadığı takdirde kolluk görevlileri yakalama yetkisine sahiptirler. Kolluk yakalanan kişiye haklarını bildirmekle yükümlüdür. Ancak belirtmek gerekir ki şikayete bağlı suçlarda yakalama için şikayet şartının gerçekleşmelidir. Şikayete bağlı olmakla birlikte çocuklara, beden veya akıl hastalığı, malullük veya güçsüzlükleri nedeniyle kendilerini idare etmekten aciz halde bulunanlara karşı işlenen suçüstü hallerinde kişinin yakalanması şikayete bağlı değildir.
  •  Gözaltına Alma

Geçici olarak yakalanan kişi hakkında, serbest bırakılma kararı verilmez ise kişi Cumhuriyet savcısının kararıyla gözaltına alınabilir.Gözaltı süresi, yakalama yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için zorunlu süre hariç tutulmak üzere yakalama anındanitibaren 24 saati geçemez. Yakalama yerine en yakın mahkemeye gönderilme için zorunlu süre ise 12 saatten fazla olamaz ancak burada bir istisna söz konusudur. Toplu olarak işlenen suçlarda, Cumhuriyet savcısı gözaltı süresinin her defasında 1 günü geçmemek üzere, 3 gün süreyle uzatılmasını yazılı olarak emredebilir. Suçüstü halleriyle sınırlı olmak şartıyla; kişi hakkında aşağıda belirtilen suçlarda mülki amirlerce belirlenecek kolluk amirleri tarafından 24 saate kadar, şiddet olaylarının yaygınlaşarak kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasına yol açabilecek toplumsal olaylar sırasında ve toplu olarak işlenen suçlarda 48 saate kadar gözaltına alınma kararı verilebilir. Gözaltına alma nedeninin ortadan kalkması hâlinde veya işlemlerin tamamlanması üzerine hemen ve her halde en geç yukarıda belirtilen sürelerin sonunda Cumhuriyet savcısı bilgilendirildikten sonra vereceği talimat doğrultusunda hareket edilir. Ancak kişi en geç 48 saat, toplu olarak işlenen suçlarda 4 gün içinde hakim önüne çıkarılır. Tam da bu konuda 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’na Eklenen Geçici 19. Madde süreler konusunda birtakım farklı düzenlemeler içermektedir.

Yukarıda ceza muhakemesi hukukunda koruma tedbirleri türlerinden yakalama ve gözaltı konusu genel itibariyle açıklanmış olup bu hususlar somut olaya göre değişkenlik gösterebilmektedir. Bu nedenle hak kaybına uğramamak açısından avukat danışmanlığında hukuki sürecin yürütülmesi faydalı ve doğru olacaktır.


[1] YURTCAN, s.362.

[2] KONTACI vd, s.114.

[3] TAŞKIN, Şaban Cankat: 31 Temmuz 2018 Tarihli CMK 134 (Bilgisayarların Aranması) Değişikliğine İlişkin Değerlendirme.


Yorum Yaz