Hükmün Açıklanmasının Ertelenmesi Kararına İtiraz Üzerine İtiraz Merciince Verilen Red Kararına Karşı Kanun Yararına Bozma Yoluna Gidilebilir Mi?

Hükmün Açıklanmasının Ertelenmesi Kararına İtiraz Üzerine İtiraz Merciince Verilen Red Kararına Karşı Kanun Yararına Bozma Yoluna Gidilebilir Mi?

CMK’nın 231/5. maddesindeki kurala göre “hükmün açıklanmasının ertelenmesi (kararı), kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını” ifade etmektedir. Bir diğer ifadeyle, hükmün açıklanmasının ertelenmesi kararı sebebiyle, kurulan mahkumiyet hükmü sanık hakkında doğrudan bir hukuki sonuç ortaya çıkmamaktadır.

Ancak, belirtilen durumda mahkumiyet kararı hukuki sonuç doğurmaz iken buna bağlı olan hükmün açıklanmasının ertelenmesi kararının bazı sonuçlar doğurduğu olgusu ise apaçık karşımızdadır. Gerçekten, hükmün açıklanmasının ertelenmesi kararı ile sanık hakkında bir denetim süresi belirlenmesi; bu süre içinde belirli denetimli serbestlik tedbirlerine karar verilebilmesi; kişi hakkında bir defa hükmün açıklanmasının ertelenmesi kararı mevcut iken bir daha erteleme kararı verilememesi gibi sonuçlar ortaya çıkmaktadır.

Kısacası, hükmün açıklanmasının ertelenmesi kararının fail hakkında bazı hukuki sonuçlar doğurduğu tartışmasızdır. Bu sebeple, hükmün açıklanmasının ertelenmesi kararını kanun yararına bozma denetiminin kapsamı dışında tutarak açıkça hukuka aykırı bir hükmün açıklanmasının ertelenmesi kararına bazı sonuçlar bağlamak, öncelikle etkili başvuru hakkı ile adil yargılama hakkının ihlali anlamına gelebilecektir.
Açıkça hukuka aykırı bir mahkumiyet kararına dayanılarak hükmün açıklanmasının ertelenmesi kararı verilmesi söz konusu ise, bu durumda sırf “hüküm niteliğinde olmayan hükmün açıklanmasının ertelenmesi kararının kanun yararına bozma yoluyla denetlenemeyeceği” gerekçesiyle bu şekildeki bir hukuka aykırı kararın hukuk düzeninde varlığını devam ettirmesine cevaz verilmemelidir.
Hukuk devleti ilkesinin hayata geçirilmesinin yolu, hukuka uygun bir muhakemenin gerçekleştirilmesi ve bunun için de etkili başvuru hakkının sağlanmasından geçmektedir.

Hukuk devletinde bu konudaki vazgeçilemez ihtiyaç ise, hükmün açıklanmasının ertelenmesi kararı da dahil olmak üzere mahkeme kararlarının hukuka uygunluğunu denetleyebilecek mekanizmaların açık tutulması ve beklenen işlevleri etkin şekilde yerine getirmelerinin sağlanmasıdır. Hükmün açıklanmasının ertelenmesi kararının hukuka uygun bir temele dayanması gerekliliği de bunu zorunlu kılmaktadır. Bu itibarla, hükmün açıklanmasının ertelenmesi kararının dayandığı mahkumiyet kararındaki hukuka aykırılıkların kanun yararına bozma yoluyla denetlenebilmesi gerekliliği ortaya çıkmaktadır.
Hükmün açıklanmasının ertelenmesi kararına itiraz üzerine itiraz merciince verilen red kararı, kanun yararına bozma yolunda sadece şeklen değil mahkumiyet kararının esasına yönelik olarak da denetlenmelidir.

Bu bağlamda, itiraz merciince, hükmün açıklanmasının ertelenmesine ilişkin kararın, CMK'nın 231. maddesinin 6. fıkrasında yer alan suça ve sanığa ilişkin objektif uygulama koşullarının var olup olmadığı ile sınırlı olarak incelenmesi durumunda hak arama özgürlüğü ile İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi'nin 13. maddesindeki etkili başvuru hakkının ihlal edilebileceği ve ayrıca ceza muhakemesi hukukunun maddi gerçeğe ulaşma amacıyla da bağdaşmayan sonuçlara neden olabileceği göz önüne alındığında, itiraz merciinin CMK’nın 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının ertelenmesi şartlarının bulunup bulunmadığına dair yapılacak şekli denetim dışında esas bakımından da (suçun sübutu, nitelendirilmesi vb. konularda) değerlendirme yapması ve açıklanmayan hükmün içeriğindeki hukuka aykırılıkları da denetlemesi ve böylelikle hükmün açıklanmasının ertelenmesi kararının hukuka uygun bir temele dayanarak hukuk düzeninde varlığını sürdürmesi gerektiği kuşkusuzdur.

Yukarıda HAGB kararına karşı kanun yararına bozma hususu genel itibariyle açıklanmış olup bu hususlar somut olaya göre değişkenlik gösterebilmektedir. Bu nedenle hak kaybına uğramamak açısından avukat danışmanlığında hukuki sürecin yürütülmesi fay-dalı ve doğru olacaktır.


Yorum Yaz