Sözlükte "uygun, münasip" gibi anlamlara gelen "kosher" sözcüğü, dini bir terim olarak Musevi hukuk ve geleneğinde yenilmesine izin verilen gıdalar ve bunlarla ilgili kurallar demektir.1
“Kosher Sertifikası” ise Musevi inancına uygun olarak üretilmiş ürünleri tescilleyen bir belgedir. İşletmelerde üretim yapılırken tüm aşamaların ve kullanılan malzeme ve hatta ekipmanların Musevi inançlarına uygunluğu din adamları (haham) tarafından üretim yerinde kontrol edilir. Eğer; uygulama, ekipman ve malzemelerde Musevi inançlarına aykırı bir durum yoksa din adamları tarafından firmada üretilen ürünlere Kosher (koşer) sertifikası verilir.2
Arapça bir kelime olan “helal” ise, İslam Hukukunda yapılması serbest olan ve dolayısıyla işlenmesinde/tüketilmesinde herhangi bir günah olmayan fiilleri/ürünler ifade etmektedir.3 Sözlük anlamı olarak ise; caiz, meşru, serbest gibi anlamlara gelmektedir.4
Ankara Ticaret Odası’nın yaptığı tanıma göre; “Helal Gıda Sertifikası” bir ürünün, üretim aşamasındaki uygulamalar da dâhil olmak üzere İslami kurallara uygun olduğunu gösteren belgedir.
Görüldüğü üzere; “Sertifika”, ürünlerin; alıcı (teşebbüs, işletme) veya tüketicilerin aradıkları şartlara ( yukarıda da bahsettiğimiz gibi bu şartlar verilen sertifikaya göre değişkenlik gösterir) uygun olup olmadığını gösteren bilgi ya da işaretler olarak tanımlanmaktadır.5 Gerek helal gıda sertifikası gerekse kosher sertifikası, tüketici nezdinde bir ürünün dinen kullanılması uygun ve hatta sağlıklı olduğu yönünde bir algı oluşturmaktadır.6 Bu da tüketiciler nezdinde sertifika şartlarından başka, ürünün hijyen kurallarına uygun hazırlandığı güvencesinin de sertifika kapsamında olduğunu gösteriyor.
Birçok ülkede helal ve kosher standartlarına uygun yiyecek ve içecek üretimi, dini ve ticari aktörlerin inisiyatifine bırakılmış, kamu otoritesi düzenleyici veya denetleyici bir rol üstlenmekten uzak durmuştur. Hukukumuzda ise bu sertifikaların standartlarının neler olduğunu, verilebilme şartlarını ve bu sertifikayı verebilecek kuruluşları düzenleyen herhangi bir hukuk kuralı bulunmamaktadır.7 Bu sebeple dernek ve özellikle şirket statüsündeki kuruluşlar kendilerince hazırladıkları standartlar çerçevesinde bu sertifikaları vermektedir. Ayrıca kamu tüzel kişiliğine sahip Türk Standartları Enstitüsü (TSE) de helal gıda sertifikası vermektedir. Yine bu sertifikaları veren kuruluşların sertifikalandırma şartları da birbirinden bağımsız ve değişkenlik gösterebilmektedir.8
Tüketici güveninin korunması, mağdur edilmemesi, bu sertifikaların gerçeği yansıtmasına bağlıdır.9 Yani haksız rekabetin oluşmaması ve tüketicilerin korunması, söz konusu sertifikaların aslına uygun verilmesine veya kullanılmasına bağlıdır.
TTK madde 55, yaygın olarak karşılaşılan haksız rekabet örneklerini ayrıntılı bir şekilde düzenlemiştir.10 Bu örnekler arasında doğrudan sertifikaların kötüye kullanılmasını konu edinen bir düzenleme bulunmamaktadır. Fakat ticari işletmelerle, diğer tacir ve tüketiciler arasındaki ilişkilerde MK madde 2 kapsamında dürüstlük kuralına aykırı her türlü davranış haksız rekabet sayılır. Bu nedenle gerçeğe aykırı şekilde helal gıda sertifikası veya kosher sertifikası kullanmak hiç şüphesiz dürüstlük kurallarına aykırıdır ve karşı tarafı yanıltmaya yönelik bir fiildir.11 Bu sertifikaların şartlarını taşımayan ürünlerin söz konusu sertifikalar ile satışa sunulması, müşterileri yanıltacağından ve hatta müşteri nezdinde bu sertifikalara sahip olmayan rakip firmaların önüne geçmesine neden olacağından haksız rekabet olarak kabul edilmelidir.
Yargıtay 11. Hukuk dairesi de bir kararında;12 “…mahkemece davalının eylemi, TSE Markasına dolayısıyla TSE Kurumuna tüketici tarafından duyulan güveni sarsacağı ve marka sahibi olanlarla olmayanlar arasında haksız rekabet ortamı yaratacağı, kamuoyunu yanıltacağı muhakkak olduğundan, davacı kurum lehine münasip miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile bu talebin reddi doğru görülmemiş, kararın bu yönden bozulması gerekmiştir” değinmiştir.
Söz konusu sertifikaların kullanımıyla ilgili haksız rekabet oluşturma hali TTK madde 55/1-a,2-3-4’deki13 durumlarla gerçekleşebileceği gibi bunlar dışında üçüncü kişileri etkileyen dürüstlük kuralına aykırı davranışlarla da gerçekleşebilir.
Örneklerle açıklayacak olursak; bir ticari teşebbüs helal gıda sertifikasına veya kosher sertifikasına sahip olmamasına rağmen bu sertifikalara sahipmiş izlenimi verecek şekilde reklamlar yaparak tüketiciyi aldatması, aynı şekilde ikili ilişkilerde sanki bu sertifikalara sahipmiş izlenimi vererek tüketicinin tercihlerini etkilemesi haksız rekabete neden olacaktır. Veya yukarıda da bahsettiğimiz gibi birden çok sertifikalandırma kuruluşları söz konusu olup bu sertifikalardan birisine sahip olan firmanın (mesela gimdes sertifikası sahibi) diğer sertifikalandırma kuruluşlarının (misal TSE gibi) verdiği helal gıda sertifikasını yetersiz olduğu veya yeterince denetlenmediği ve benzeri iddialarla kötülemesi de haksız rekabete neden olacaktır. Son olarak teşebbüslerin ürünlerine veya ambalajlarına sertifika şartlarını taşımadığı halde bu sertifikalara sahipmiş gibi logo ve benzeri işaretleri basması da haksız rekabet oluşturmaktadır. Örnekler bu şekilde arttırılabilir ancak özetle üçüncü kişileri etkileyen dürüstlük kuralına aykırı davranışlar da haksız rekabet teşkil edecektir.
Ürünlerinde kullandığı sertifika şartlarına uygun üretim, sunum veya satış yapmayan teşebbüse karşı zarar gören veya zarar görme tehlikesi bulunan kişiler TTK madde 56’ya göre:
a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
b) Haksız rekabetin men’ini,
c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve hukuka aykırı fiillerin önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını,
d) Kusur varsa zararlarının tazminini, isteyebilir.
TTK madde 56/1-2’ye göre, bu sertifikalarla haksız rekabette bulunan tarafa karşı dava açma hakkına sahip olan kimseler, zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek diğer teşebbüsler ve müşterilerdir.
Ticaret ve sanayi odaları, esnaf odaları, borsalar ve tüzüklerine göre üyelerinin ekonomik menfaatlerini korumaya yetkili bulunan diğer meslekî ve ekonomik birlikler ile tüzüklerine göre tüketicilerin ekonomik menfaatlerini koruyan sivil toplum kuruluşları (tüketici dernekleri) kamusal nitelikteki kurumlar (Gümrük ve Ticaret Bakanlığı - Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı) da tazminat davası dışındaki yukarıda sayılan diğer davaları açabilirler. (TTK m. 56/3).
TTK madde 62 hükmü ise, TTK madde 55/1’de yazılı haksız rekabet fiillerini kasten işleyenler için hapis ve adli para cezası öngörmüştür. Fakat Ceza Hukukundaki kıyas yasağı veya suç ve cezaların kanuniliği ilkesi gereği sadece TTK madde 55/1’de alt başlıklar halinde ve açıkça zikredilen haksız rekabet fiilleri ile TTK madde 62/1.b-d’deki fiiller şikâyet üzerine cezalandırılabilecektir. Şu halde bu maddelerde doğrudan sayılmayan ancak TTK madde 54/2 hükmü kapsamında haksız fiil oluşturabilecek fiillerin cezalandırılması imkânı bulunmamaktadır.14 Söz konusu fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, 56’ncı madde gereğince yukarıda da saydığımız hukuk davasını açma hakkına haiz bulunanlardan birinin şikâyeti üzerine, her bir bent kapsamına giren fiiller dolayısıyla iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılırlar (TTK m. 62).15
[1] R.J. Zwi Werblowsky-Geoffrey Wigoder (ed.), "Kasher", The Oxford Dictionary of the Jewish Religion, Oxford University Press, New York, 1997, s. 393.
[2] http://kosher.com.tr/sayfalar/sayfa-goster/60--kosher-nedir-.html (Erişim Tarihi: 11.05.2018)
[3] ÇAYIROĞLU, Yüksel, İslam Hukukuna Göre Helal Gıda, Işık Yayınları, 2014, s.14; SAMORİ, Zakiah-ISHAK, Amal Hayati-KASSAN, Nurul Himmah, Understanding The Development Of Halal Food Standard: Suggestion For Future Research, International Journal Of Social Science And Humanity, Vol.4, No:6, 2014, s.482.
[4] AKGÜNDÜZ, Ahmet, Avrupa’da Helal Gıda Problemleri ve Çözüm Yolları, İhracat İçin Helal Sertifikası Sempozyumu, 2012, s.1; ÇAYIROĞLU, s.14; REGENSTEIN, J.MCHAUDRY, M.M- REGENSTEIN, C.E, The Kosher and Halal Food Laws, Comrehensive Reviews In Food Science And Food Safety, Vol.2, 2003, s.120.
[5] TOPÇUOĞLU, Metin-ÖZKUL, Burcu; Rekabet Hukuku Özellikle Haksız Rekabet Açısından Helal Gıda Sertifikası, Süleyman Demirel Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.4, S.1, 2014, s.4.
[6] TOPÇUOĞLU, Metin-ÖZKUL, Burcu; syf. 5.
[7] TOPÇUOĞLU, Metin-ÖZKUL, Burcu; syf. 4.
[8] Bknz.; http://www.gimdes.org/belgelendirme/sertifikalamada-sozlesme
[9] Sertifikaların güvenilirliği konusunda bkz. JAHN, Gabriele; SCHRAMM, Matthias; SPILLER, Achim, “The Reliability of Certification: Quality Labels as a Consumer Policy Tool”, Journal of Consumer Policy, 28, 2005, s. 53 vd.
[10] ARKAN, Sabih; “Türk Ticaret Kanunu Tasarısı’na İlişkin Değerlendirmeler”, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı, Konferans, Bildiriler - Tartışmalar, 13-14 Mayıs 2005, Ankara 2005, s. 47;
[11] TOPÇUOĞLU, Metin-ÖZKUL, Burcu; syf. 11.
[12] Y. 11. HD, 27.4.2000, E.2598, K.3579 (Corpus İçtihat Bilgi Bankası).
[13] “Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle; …
[14] TOPÇUOĞLU, Metin-ÖZKUL, Burcu; syf. 15.
[15] Prof. Dr. Çetin Arslan; “Türk Ticaret Kanunu’nda Haksız Rekabet Suçu”, syf. 271-272. https://www.avekon.org/papers/1535.pdf (Erişim Tarihi: 13.05.2018)